Hayat kırıklığı
Her köşeyi ele geçirmiş, çocuklarınıza bilet kesiyorlar, haraca keserken ülkenizi. Kendi otlaklarını icat etmişler, yiyorlar doymuyorlar. Ne kana, ne paraya! Analar ülkelerine evlatlarını bağışlarken, bütün organlarını parti liderine bağışlayanlardan mısınız siz de? Ülkesini kurda kuşa yem edenlerin saflarını mı tutuyorsunuz yoksa?
***
İhanet biçim değiştirirken, sizler seçimlerde isabetli olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Kirli şeyleri mi seviyorsunuz yoksa? Ülkesine değil Amerika'ya hizmet edenleri mesela. Ekrandaki soysuz yarışmaları, berbat tartışmaları. Mesaj çekmeyi, sudan sebeplerle. Din üzerinden siyaset yapanların maşası olmayı. Zalime kafa tutan yanınıza ne oldu?
***
Çocuklarınızın üzerine çöreklenen acı bir şeyler yok mu? Bu kadar kolay mı kanıyorsunuz, ülkeyi kamplara bölenlerin sözlerine? Elbezi haline gelen gazetelere, güveniyor musunuz yoksa? Ülkenin her karış toprağında berbat bir yapılanma var. Kendinizi aldatmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Bir eliniz, öbürüyle övünmeliydi. Sizden çıkan bir ses olmalıydı yaşamak. Çocuklarınız için, ülkeniz için...
***
Çocuklarınız üniversite sınavlarına hazırlanıyor olmalı. Kazanması bir yana, okulunu bitirse ne olacak, düşündünüz mü? Parti rozeti olmayana yaşamak hakkı bile verilmeyen bir ülkede, sizlerden hıncınızı alanlara, sizler çok şey vermiyor musunuz? Bu tek taraflı hayata itirazınız yoksa, çocuklarınız için berbat fragmanlar izlemeyi sürdüreceksiniz demektir. Bütün biletleri el altından satıldı, hayat otobüsünün. Sizlerin çocuklarına yer kalmadı.
***
Bu kirli politikadan sizlere kalan hayal kırıklığı. Sizlerden çocuklarınıza kalacak olan "hayat kırıklığı!". Birazdan uykularınızı da basacaklar. Siz beslediniz onları, sizler davet ettiniz! Katlanacaksınız!