Toplumumuzun büyük bölümünde yaşanan, ancak utanıldığı için pek çok kişi tarafından gizlenen hemoroid, yaşla birlikte ilerliyor....
İLERLEMİŞ vakalarda kişiye dayanılmaz ağrı-acı veren hemoroidde, utandığı için doktora gitmeyen pek çok kişi göz göre göre sağlığı ile oynuyor. Hemoroid, 'rektum' adı verilen son bağırsaktaki toplar damarların anal kanaldaki "varisi" olarak tanımlanıyor. Damarlardaki genişlemeler sonucu oluşan ödem ve şişmelere bağlı olarak ortaya çıkıyor ve bu şişlerin yerine göre iç ya da dış hemoroid adını alıyor.
GENETİK OLUYOR Dört farklı derecesi olan hemoroid genellikle asemptomatik, tedavi gerektirmeyen, yani şikayet oluşturmayan, daha çok mesleki sebeplerden dolayı uzun süre ayakta kalmaya bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Ama en önemli sebep genetik oluyor. Yaş ilerledikçe hemoroid görülme riski de artıyor.
BESLENME ÖNEMLİ Hemoroidin patolojik düzeylere çıkabilmesinde kabızlık, diyet, kötü beslenme, yani posadan fakir beslenme ön planda. Özellikle çalışanlarda tuvalet ihtiyaçlarını belirli zamanlara yayamamalarına bağlı olarak ortaya çıkan kabızlığın arkasından hemoroidin gelmesi kaçınılmaz oluyor. Hemoroidin belirli bir boyutun üzerine çıkmayan 0.5-1 cm arasında içinde pıhtı bulunmayan kesimine birinci derece hemoroid deniyor.
AĞRILI DURUMLAR Bunlar ağrı, kanama, kaşıntı gibi şikayetlere neden olmuyor. Hemoroidin 1.5 cm'den daha büyük olması ve içinde pıhtı bulunması hali, 2. ve 3. derece hemoroid adını alıyor. Bunlar da genetik risklerle birlikte seyrettiğinde hemoroidler pıhtılaşmaya başlıyor. 4. derecede hemoroidde, iç hemoroidle dış hemoroid birleşip dışarıya doğru sarkmış bir şekilde görülüyor. Ağrı ise genellikle dış hemoroidlerde görülüyor. Hemoroidli hasta kanama oluncaya kadar hekime müracaat etmiyor. Hekime gitmeyi engelleyen noktalardan biri, muayenenin rektal yoldan yapılması. Ancak "rektal tuşe" olarak adlandırılan parmakla muayene hayat kurtarıyor. Rektal tuşede 12 cm'e yakın mesafe kadar olan patolojilerin kanser olup olmadığı tespit edilebiliyor. Rektoskopi, sigmoidoskopi ve mutlaka kolonoskopi yapılarak farklı sorun kanıtlandıktan sonra hemoroid operasyonlarına gidilebiliyor.
TEDAVİ ŞEKİLLERİ Hemoroidin mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyleyen uzmanlar, birinci ve ikinci derecedeki vakalara ilaçla tedavi uygulandığını belirtiyor. Ama üçüncü ve dördüncü derece cerrahi tedavi gerektiriyor. Ameliyat kararı alınsa dahi medikal tedavi mutlaka uygulanıyor. Çünkü o bölgede, bakteriyel, virütik enfeksiyonlar oluşabiliyor ve bunların temizlenmesi gerekiyor.
STRESTEN KAÇININ Bu hastalıkta temizlik, ve diyet önemli rol oynuyor. Posadan zengin besinlerin alınması ve her zaman tuvalete rahat çıkabilecek kolaylıkta ve sıklıkta tuvalet alışkanlığı edinilmesi öneriliyor. Üçüncü koşul ise istirahat. Yani, gündelik yaşamdaki aşırı yorgunluktan kaçınmak. Stres, üzüntü, sıkıntı gibi vücut direncini kıran etkenler hemoroidi tetikliyor.