Şapkayı önüne koymak Fenerbahçe'ye gelen her teknik direktörün adına sanına bakılmadan daha ilk dakikadan itibaren, eleştiri demiyorum yerin dibine batırılması artık bir gelenek haline geldi. Bizden önce de böyleydi, biz oynarken de öyleydi, ne yazık ki şimdi de değişen bir şey yok. İleride ne olur bilemem ama özellikle kendi adıma konuşuyorum bu konu hakkında en büyük mücadeleyi verenlerden biriyim. Mücadelemden de vazgeçmeye asla niyektim yok. Örnekler vermeye kalksam inanki yazımın bütününü onlara ayırmak zorunda kalırım. İki sene üst üste şampiyon olan Didi'nin bile üçüncü senesinde takımı şampiyon yapamadığı için arkasından teneke çalınmıştır. Aynı Daum'a yapılanlar gibi. Yani 40 yıldır değişen bir şey olmamış. Zico için de neler yazıldı çizildi. Hayatları boyunca adamın yanına yaklaşamayacaklar Zico için futboldan anlamıyor damgasını vurmadılar mı? Onunla ilk ropörtajı ben yapmıştım. Bana ligin en fazla gol atan ekibini yaratacağını söylemişti. Ligin en fazla gol atan takımı Fenerbahçe. Dediğini yaptı. Şampiyonluk sözü verdi. Sözünü tutu. Bir teknik adamın yaşayacağı tüm sorunları yaşadı, gıkını çıkartmadı. Lig başladıktan bir ay sonra dört yabancı transfer yapıldı. Birbirlerinin adını bilmeden sahaya çıkıp top oynadılar. Biz o zamanlar, "Yahu kardeşler arkadaşlar yapmayın. Futbolda uyum süresi diye bir şey vardır. Adamı hemen idam etmeyin" diye adeta yalvarırken Zico'nun ipi çekiliyordu bile. İlk devrenin son dört haftasında Fenerbahçe mükemmel bir takım haline geldi. Beşiktaş beraberliğinden sonra Trabzonspor,Galatasaray ve Ankaragücü galibiyetleriyle ilk devre 7 puan önde kapatıldı. Bu arada Newcastle,CeltaVigo ve Palermo maçlarında oynanan futbol da mükemmeldi. İkinci devreye Fenerbahçe iyi başlamadı. Çünkü Zico yarattığı ideal onbirini asla yan yana göremedi. Her hafta iki üç futbolcusu sakat, bir iki futbolcusu da cezalı durumda olan Zico, yine sesini çıkartmadan eldekilerle işi götürmeye çalıştı. Üçüncü kalecisine ihtiyaç duydu ve Serdar'ı MilliTakım'a kadar yükselten adam oldu. Derbilerde büyük başarı vardı. Zaten burdan toplanan puanlarla şampiyon olundu. Rakibi olmayacak takımlara, olmayacak puanlar dağıtıldı. Bu maçların hemen hemen yüzde 90'ında yapılan inanılmaz hakem hataları görmezden gelindi. Zico yine bir şey söylemedi. 29 hafta penaltı atamadı, yine ağzını açmadı. Yukarıda yazdıklarım için "SelçukYula,Zico'ya penbe gözlükle bakıyor" diyenler olabilir. Hataları olmadı mı? O kadar çok oldu ki zaten bunları hep dile getirdik. Ama yukarıda saydığım iyi yönlerini de dile getirmezsek görevimizi yapmamış oluruz. Art niyetli değiliz. İyiyi ve kötüyü belirtmemiz gerekir. Şimdi size can alıcı soruyu soruyorum: FatihTerim'in milli maçta yaptığı hataları Zico yapsaydı neler diyecektiniz? Şimdi FatihTerim'e bir şey diyebiliyor musunuz? Bu sezon bitti herkes şapkasını önüne koysun düşünsün. Zaman biraz özeleştiri, biraz da cesaret zamanıdır.