Kulüplere büyük gelir getiren iddaa'nın bayiden (online) ve internetten (offline) olarak oynandığını belirten Güzelaydın "Eğer bunu ikiye ayırabilir ve lisanslı yapabilirsek 1 yıl sonraki ihaleden yaklaşık 100 milyon dolarlık bir gelir elde edilebilir" dedi.
Yaptığı açıklamalarla gündem oluşturan Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Milli Takımlar Eski Sorumlusu Serdar Güzelaydın, iyileştirici fikirleriyle bu kez de TAKVİM'in sorularını yanıtladı. Daha önceki bir röportajında cezaların uluslararası kuralına göre; tehdit edici ve caydırıcı olmasını söyleyerek Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç için, "727 bin YTL ceza verin, bakalım bir daha Federasyon aleyhine konuşabiliyor mu?" diye konuşarak tüm dikkatleri üzerine çeken Güzelaydın'ın, çok önemli bir önerisi var: "Kulüplere offline oynanan iddaa sayesinde 100 milyon dolar ek gelir gelebilir".
Peki bu düşünce hayata nasıl geçebilir? İddaa ise 2. gelirdir. Mesela iddaa oyunu hem bayiden hem de internetten oynanıyor. İddaa ikiye ayrılabilir ve lisanslı yapılabilir. Çünkü 1 sene sonra ihale var ve buradan çok ciddi rakamlar gelebilir. İddaa'da şu anki gelirin 2 katını elde etmemiz mümkün...
Federasyon'dayken Türk futbolunun ekonomisindeki iyileşmeler için ne gibi projeler ürettiniz? Türkiye'de realite şu; her şeyin değeri ortalama 5 kat arttı. Türk futbolunda tam 2 yıldır neler oldu. Doğru projeyi getirirseniz doğru işler olabiliyor. Türkiye Kupası, 2 yıl öncesine kadar angarya görülürken, sadece isim hakkıyla 20 milyon dolarlık bir pazar yaratıldı. Cumhurbaşkanlığı ile Atatürk Kupası'nın adı Süper Kupa oldu ve Almanya'da oynanmaya başladı. Övünerek söylemek isterim ki, 100 yılı da geçse bu sene 2-3 milyon YTL kazandıran bir Serdar Güzelaydın projesi olarak kalacak. Kısaca doğru işler yaparsanız karşılığını alırsınız. Türkiye Kupası 2 yıllığına ihale ile Fortis Kupası oldu.
Türkiye Kupası, Fortis adıyla oynanmaya devam ederse, futbolumuza ekonomik getirisi ne olabilir? Bu kupanın isim hakkının basında yer aldığı kadarıyla 2 yıl daha uzatıldığı iddia ediliyor. Ancak 2 yıllığına yapılan ihale 2 yıl daha uzatılabilir mi? Yüzde yüz ilave artış bir ihale mantığını doğurabilir mi? Rekabetin bu kadar arttığı ve para miktarının bu kadar yükseldiği bir yerde, hatta adı yokken 20 milyon dolara kazanılmış değerin şimdi yeniden ihale çıkartırken 30-35 milyon dolarlık rakamları konuşmamız anlamına geliyor.
'Ben bir şey olmak değil, bir şey yapmak isterim' demişsiniz. Levent Bıçakcı başkanlığında istifa ettiğinizde görevinizi yerine getiremediğinizi mi düşünmüştünüz? İstifa gerekçemde de söyledim: 'Ben bir şey olmak değil, bir şey yapmak isterim'. Çünkü iyi işler yaptığınızda zaten bir yerde olursunuz, fakat ben bir şey olmak için iş yapmam. Sorun şu; yönetim kurulunda asıl olan genel kurula verilen görev yönetim kurulu üyeliğidir. Bunun için de seçimden sonra toplanan kurulda bazı icra görevleri görülür. Ben de üzerime aldığım görevleri hakkıyla yerine getiremediğimi düşündüm. Bulunduğum görev karşılığında bazı konularda susmam isteniyordu. Başkan ile aramızdaki fikir ayrılıkları sorumluluğumda olan milli takım kadrosunda da problem yaratmaya başlayacaktı. Benim orada bulunma nedenim tecrübelerimle az yada çok teknik kadro ve futbolcu için başarı iklimi oluşturmaktı. Milli takım bayrağı, marşı ve vatanı temsil eder. Bu yüzden kutsal ve ortak bir paydadır. Varlığımla bir yere zarar vereceksem görevimi sürdürmemeliydim.
Federasyon'da nasıl bir başkan ve yönetim olmalı? Türk futbolunda hızla duvara doğru giden terör var. Şu anda Türkiye'de akıl tutulması olduğuna inanıyorum. Bu konuda futbol ailesinin bir araya gelerek ortak akılla kararlar alması gerekiyor. Çözümün de ay tutulmasından çıkıldığı gibi hızla gelişebileceğine eminim. Fakat öncelikle seçim baskısının ortadan kalkması lazım. Bir federasyonun başarılı olabilmesi için de üçlü saç ayağı lazım. Birincisi vizyoner bir başkan ve yönetim, 2.'si kanaat önderleri ile kamu oyunun desteğini almak ve 3.'sü de mutlaka siyaset kurumuyla sağlıklı ilişkiler kurmak... Biri olmazsa üçlü saç ayağı topal olur ve ayakta kalmaz. Bu şekilde de bugünkü gibi başarısızlıklar gelir.
Federasyon'da tekrar görev almayı ister misiniz? Açıkçası bir şeye talip değilim. Bu alanda fikirlerim varsa ve konuşuyorsam günü geldiğinde de 'Konuşmakla olmaz, gel de icraat yap' diyen bir genel kurul iradesi olursa tabii ki hayır demem. Sorumluluk almaktan kaçmam ve elimi taşın altına koyarım.
Siyasetin Federasyon üzerindeki yetkisi veya etkisi ne derece? İlişki mutlaka olmak zorunda, ama bu çok ince bir çizgi. Bu ölçüde karşılıklı bir hata siyasi baskıya dönüşebilir ya da elde edeceğiniz kamusal haklardan da yararlanamayacağınız anlamına gelir. Sağlıklı bir denge olmalı. Çünkü bu makamlar kişiye özel değil. Bana göre futbolun Türkiye'de yasayla düzenlemesi de özerklik açısından şans ve güvence diye düşünüyorum.
Mevcut Milli Takım'ı nasıl görüyorsunuz? Milli Takım'ın, Fatih Terim gibi son derece başarılı ve deneyimli bir hocanın kaptanlığında hedeflerine ulaşacağına eminim. Futbolun içinde yenilmek, berabere kalmak ve yenmek de var. Milli takım olayının lig ile bağlantılı değil de bir üst yapı olduğuna inanıyorum. Bence Türkiye'de 50 yıldan beri böyle bir potansiyel mevcuttu. Bu konuda iddialı olup final oynayacağımızı söylediğimde Fatih hoca bana kızıyor ve 'Madem oynuyoruz, kupayı da alalım bari' diyor. Biz de kendisine sadece alkışlayacağımızı belirtiyoruz.
Sizce Türk futbolu daha hızlı nasıl ilerleyebilir? Türk futbolunun tarafları bir masaya oturup, belirli prensipleri konuşarak anlaşıp bu yol haritasında yürürlerse Türkiye ligi hem ekonomik hem de oyun anlamında konsept ve tasarım haline dönüştürülebilir. Ekonomik değerimiz olması gerekenin 3/1'i civarında ve 3 kat artırılma olasılığı var. Futboldaki sorunların hiçbiri çözümsüz değil, ortak bir kültür ve dil olmak zorunda. Şiddet Ali Sami Yen'de başlamadı, fakat orada bitmeli. Türk futboluna beyaz bir sayfa açılması şart.
Yönetici çekişmeleri ve tribün olayları nasıl son bulabilir? Futbol ailesi Nuh'un Gemisi gibi aynı geminin içinde ve eğer batarsa kaptan, tayfa, şampiyon ya da küme düşmüş olmanın anlamı yok. Gemiyi yüzdürmek hepimizin ortak kollektif sorumluluğu diye düşünüyorum. Şiddeti oluşturan unsarlardan birisi tribün ve buradaki taraftar. Bana göre cezalar yeterli değil; örneğin maç günleri dünyada uygulandığı gibi karakolda imza alınabilir, mevcut yasalar yetersizse tamamlanabilir.
Türk futbolunda yerli-yabancı tartışması için ne düşünüyorsunuz? Serbestlikten ve liberallikten yanayım. Türk futbolunda yabancı sınırlamasının olmasına karşıyım. Türk futbolunda yıldız sayısı az ve daha maliyetli dahi olabiliyor. 7., 8., 9. yabancıyı alan birkaç milyon dolar lisans bedeli ödemeyi göze almalı. Yabancı sayısının serbest kalmasıyla havuzda toplanan 20 milyon dolar paranın 3 veya daha az yabancısı olan takımlara eşit dağıtılması gerekiyor. Böylece alt yapılardan da yeni genç Türk oyuncuların yetişmesinde imkan sağlayacaktır.