İki devlet adamı, sayısız fark
Geçtiğimiz hafta Perşembe günü Başbakan'ın Cumhurbaşkanı ile haftalık olağan görüşmesi vardı. Başbakan iptal ediyor görüşmeyi. Başbakanlık Basın Merkezi açıklama yapıyor ve diyor ki, "Lüzumgörülürseİzmir'deEfestatbikatısırasındagörüşeceklerdir" Lüzum görülürse... Nasıl bir lüzum olması lazım acaba Tayyip Bey'in lütfedip Cumhurbaşkanı ile görüşmesi için? Ankara'da bomba patlamış altı can gitmiş... Şırnak'ta mayın patlamış yedi canımız şehit olmuş... Daha ne olması lazım? Ama Beyefendi TÜSİAD toplantısında sert konuştu ya Sezer için. Küstü yani kendisine. O nedenle görüşmüyor. Sonra gazeteler başlıklar atıyorlar "Zirvede soğuk rüzgarlar" diye. Ne yapsaydı Cumhurbaşkanı? Dün işadamlarının önünde kendini yerden yere vuran, üstelik ülkede kan gövdeyi götürdüğü halde kendisiyle görüşmeye tenezzül etmeyen Başbakan'ın boynuna mı sarılsaydı? Öncelikle iki devlet adamı arasındaki farkı görmemiz gerekiyor. Başbakan, bulunduğu makamın parıltısına kendini kaptırmış ve bu hırsla ortalığı yıkıp döken bir devlet adamıdır. Onlarca araçlık konvoylarla gezmesi, geçtiği yolları kapattırması, vatandaşına "Artistlik yapma, ananı da al git ulan" demesi bu nedendendir. Cumhurbaşkanı, en başta insan olarak bu tür hırslara ve mevkiinin kendisine sağladığı imkanlara düşkün olmadığını her yerde göstermiştir. En yakın örneği geçen hafta İzmir'de izlemedik mi? Kendisini tatbikat alanına getiren askeri helikopterin pilotuna yanına kadar giderek teşekkür etti Sezer. Kapıda kendisini Genelkurmay Başkanı beklerken üstelik. İşte Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan devlet adamı budur. Türkiye'ye yakışan Cumhurbaşkanı budur. Konuşma metinlerini "10Kasımtörenlerineiçimkanağlayarakkatılıyorum" diyen Şükrü Karatepe gibi bir adama yazdıran Abdullah Gül gibi devlet adamları o makama hiç yakışmaz. Halkın verdiği tepki bu yüzdendir. Halk, Çankaya'da Sezer gibi bir devlet adamı görmek ister. Ne zaman ki hırsına yenik düşmüş, güç gözünü bürümüş insanlar oraya yönelir o zaman böyle tepki verir. Meydanlarda verilen tepki halkın tepkisidir. Tıpkı Cuma günü şehit cenazesinde verilen tepki gibi. PKK bu ülkede 1984 yılından beri canlar alıyor, terör yapıyor. Kaç tane hükümetin Başbakanı'na şehit cenazesinde 'yuh' çekildi hatırlıyor musunuz acaba? Tayyip Erdoğan bu konuda bir ilktir. Ve oturup düşünmesi gerekir, "Ben nerede hata yapıyorum?" diye.