Aşırı bağırmak başta olmak üzere pek çok nedenden dolayı ortaya çıkan ses kısıklığını ciddiye almak gerekiyor. Gündelik hayatta ufak tedbirler sayesinde sesinizi koruyabilirsiniz.
Konuşmak, kişiler arası iletişimin vazgeçilmez unsurudur. Konuşmamızı sağlayan organlarımızın başında ses telleri gelmektedir. Çeşitli sebeplere gelişen bu kısıklıklarını ciddiye almayız. Oysa ses kısıklığı ciddiye alınması gereken bir sorun olup, sesimizi tamamen kaybetmemize bile yol açabilir. Ses kısıklığı ile ilgili araştırmalar yapan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Tamer Haliloğlu, ses kısıklığının en sık görülen nedeninin akut larenjit olduğunu belirtiyor.
Nodüller şişiyor Akut larenjit, soğuk algınlığı ve diğer üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında ya da aşırı bağırmaktan kaynaklanan ses zorlamalarında ortaya çıkar. Uzun süreli ses kısıklıklarının nedeni ise sesin aşırı ve zorlanarak kullanılmasıdır. Bu tür ses kullanma alışkanlığı, ses telleri üzerinde nodül adı verilen küçük şişliklerin ortaya çıkmasına neden olur. Nodüller, sesini profesyonel nedenlerle uzun süre, ancak hatalı teknikle kullanan kişilerde görülür. Ses tellerinin birbirlerine sürekli normalden fazla kuvvetle çarpmasına bağlı olarak gelişen nodüller, ses kullanma alışkanlığı düzeltilmediği sürece kaybolmaz.
Bağırmayın Aşırı bağırmayı takiben gelişen akut larenjit sırasında, ses teli içine küçük kanamalar meydana gelebilir. Bu aşamada ses dinlendirilmediği taktirde kanama, polip adı verilen tek taraflı ses teli şişliklerine dönüşebilir kişiyi sesinden edebilir.
Reflü ve ses Erişkinlerde ses kısıklığının en sık görülen nedenleri arasında reflü ve sigara kullanımı geliyor. Mide asidi yemek borusundan gırtlak seviyesine yükselerek ses tellerini tahriş eder. Buna 'larengofarengeal reflü' adı verilmektedir.