İlerleyen yaşla birlikte görme bozukluğu yaşayanlar, 'artık iyileşmem' diye düşünerek doktora başvurmuyor. Oysa, gelişen tıp sayesinde her yaşta cam gibi görmek mümkün.
Vücuttaki pek çok organımız gibi gözlerimiz de ilerleyen yaşla birlikte normal işlevini tam olarak yerine getiremez. Ancak tıptaki ilerlemelere paralel olarak geliştirilen yeni cerrahi ve optik teknikler, yaşlıların görme yeteneğinin korunmasında hekimlere yardımcı oluyor. Op. Dr. Ali Ofluoğlu da, göz doktorlarının artık gözün çeşitli kısımlarını tamir ederek veya değiştirerek yaşlıların normal aktivitesini sürdürmelerinin sağlandığını belirtiyor.
PERİYODİK MUAYENE ŞART Yaşlandığı için görme yeteneği azalan pek çok kişi tedavisinin imkansız olduğunu düşünerek hekime başvurmuyor. Oysa, erken tanı sayesinde çok sayıda göz problemi kolaylıkla tedavi edilebiliyor. Önleyici tedavinin önemli bir parçasını ise periyodik göz muayenesi oluşturuyor. Görme problemleri düzenli olarak yapılan muayenede erken teşhis ediliyor; bu sayede kalıcı görme kayıplarının da önüne geçiliyor. İşte, yaşlılıkta ortaya çıkabilecek göz sorunları ve çözümleri:
Presbiyopi: Genç yaşta yumuşak olan gözlerdeki lens, yaşlılıkta sertleşir. 40'lı yaşlara gelindiğinde ise şekil değiştirme yeteneğini kaybeder. Bu nedenle yaşlılar okumakta ve yakını görmekte zorlanır. Presbiyopi adı verilen bu durumu tersine döndürecek herhangi bir egzersiz veya ilaç yoktur. Gözün odaklanmasına yardım için okuma gözlüğü gerekir. 40-60 yaş arasında yakını net görmek için her iki yılda bir gözlük değiştirmek gerekir.
Uçuşan benekler: Her yaştan insan uçuşan benekler görebilir. Bunlar, gözün içini dolduran jel gibi madde olan vitre içindedir. Yaşlandıkça vitre yapışkan ve sıvı iki kısma ayrılır. Yapışkan kısım lensin gerisinde yüzerek koyu benekler görmemize yol açabilir. Uçuşan beneklerin çoğu ciddi göz hastalığı ile ilgili değildir. Genellikle kaybolurlar. Uçuşan beneklerin sayısının artması durumunda mutlaka bir hekime başvurulmalıdır. Çünkü bu, bir kan damarının veya retinanın yırtılması anlamına gelebilir.
Katarakt: Gözün içinde bulunan saydam lensin bulanıklaşmasıdır. Nedeni iyi bilinmemekle birlikte, görme bozulmamışsa ameliyat gerekmez. Ancak, günlük yaşantıyı engelliyorsa ameliyat düşünülmelidir. Katarakt lazer ile çıkarılamaz. Ameliyat şarttır. Sonuçlar ise genelde mükemmeldir.
SON ÇARE AMELİYAT Glokom: İleri yaştaki her 100 kişiden en az ikisini etkileyen glokom, tedavi edilmediğinde görme siniri hasara uğrar. Çünkü göz içinde sıvı basıncı çok yükselir. Optik sinire önemli hasar olmadan hastalık saptanır ve tedavi edilirse görme kaybı önlenebilir. Glokom'dan görme kaybını önlemenin en iyi yolu ise periyodik muayenedir. Glokom tanısı konulduğunda görme kaybı medikal, cerrahi veya lazer ile önlenebilir ya da yavaşlatılabilir. Göz içi basınç damla ve haplarla düşürülür. İlaçlar yetersiz kaldığında operasyona başvurulur.
Makula dejenerasyonu: Retinanın görmeyi sağlayan makula bölgesindeki bozulma, hastalara büyük sıkıntı yaşatır. Hastaların çoğu normal göremez. Ancak erken dönemde lazer ile tedavisi mümkündür.