DSP lideri Zeki Sezer, CHP ile yapılan ittifakın kilit cümlesini şöyle açıkladı: Sayın Baykal, 'Bana güvenin' dedi, güvendik.
***
DSP anahtar oldu
Zeki Sezer, büyük işbirliğini değerlendirdi: Herkes DSP'yi yok saydı, ciddiye almadı. Ama o DSP Türkiye'nin önünü açıyor. Bundan sonra da rolü sürecek.
DSP lideri Zeki Sezer, güçbirliği kararı sonrası TAKVİM'e konuştu. Sorularımız ve yanıtları şöyle: * Anahtar ne oldu? Deniz Bey "Bize güvenin" demiş... Z.S.: Sayın Baykal "Bana güvenin" dedi. Biz de güvendik. * Vekil sayısı bu güvene dayalı olarak mı çözülecek? Z.S.: Evet, tabii.
* Hedefiniz nedir? Z.S.: Solu iktidara taşımak. DSP burada Türkiye'nin güvencesi olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. DSP'yi yok sayanlar gördü ki, Türkiye'nin önünü DSP açıyor. Onun için DSP'nin yaşaması lazım. Gene kritik zamanlarda DSP'ye ihtiyacı olacak Türkiye'nin. Şimdiye kadar DSP'yi ciddiye almadı hiç kimse. Basın da. Emek Kurultayı yaptık. Bütün işçi işveren temsilcileri toplandı. Görülmedi, yok sayıldı. Muhteşem bir Sıhhiye mitingi yaptık. Aslında biz ateşledik Türkiye'yi. Yok sayıldı. Ama o yok saymaya rağmen görüldü ki, DSP Türkiye'nin güvencesidir. İnsanlar nasıl geçmişte, kritik noktalarda "Ecevit var bu Türkiye'de. Çıkar sorunu çözer" diyordu. Şimdi herkes "Birleşin" derken, herhalde DSP'nin varlığının bir güvence olduğu bilinciyle bu işi yaptı.
* Mesaj neydi? Z.S.: "Aman bu işin içinde olsun ve Türkiye'yi kurtarsın" dediler. Öyleyse bu güveni sonsuza kadar yaşatacak ciddi bir çalışma içerisinde olmamız lazım. "DSP kapansın" diyenler, eğer o olmasaydı Türkiye nereye gidecekti diye iyi hesaplamalı. Anahtar partinin, Türkiye'nin önünü açan partinin bireyleri özverinin ne olduğunu bütün Türkiye'ye göstermiş oluyor.