Yüzünü her gösterdiğinde içimizi ısıtan en sıcak dostumuz güneş, başta kanser olmak üzere pek çok ciddi hastalığa yol açıyor.
Güneşin genel sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerini hepimiz biliriz ve bu etkilerden olabildiğince fazla yararlanmak isteriz. Ne var ki güneş, gereğinden çok samimi olunmaması gereken bir dosttur. Eğer güneş ile temasımızın dozunu iyi ayarlayamazsak, olumsuz yüzünü göstermekte gecikmez.
CAN YAKAN HEDİYE... Ve güneşin olumsuz yüzü gerçekten çok can yakıcıdır. Basit güneş yanıklarının yanı sıra, son derece ciddi rahatsızlıklar da bu sıcak dostumuzun bize ömür boyu hatırlatacağı kötü hediyesi olabilir. Güneşle içli dışlı olmanın hayalini kurduğumuz bu güzel bahar günlerinde karşılaşılabilecek sorunları hatırlatmak, yaz günlerini keyifsiz geçirmemek için alacağımız önlemler açısından son derece önemlidir.
YANIKLARA DİKKAT! Fazla güneşe maruz kalmanın, deride meydana getirdiği değişikliklerin en sık görüleni 'güneş yanığı'dır. Güneş yanığı şu şekilde meydana gelir: Işınlar cilt ile temas halinde bulunduğu sürece hücrelerde bir yıkım oluşmaya başlar ve bu temas iç dokulara doğru ilerledikçe de hasarlanma artar. Bünye bu hasara karşı savunma olarak, 'melanin' denen, cilde rengini veren pigmenti daha fazla üretmeye başlar ve cilt rengi koyulaşır. Bu değişiklik herkesin hoşuna gitse de, elbette ki deri altındaki etkileri sadece renk değişikliğinden ibaret değildir. Birinci derece yanıkta sadece kızarıklık görülürken, ikinci derece yanığa gelince, ciltte su toplanması, baş ağrısı, titreme, ateş gibi etkiler gözlemlenir ki, bunlar ileride daha büyük sorunlara yol açabilecek etkilerdir. Güneş yanıklarında tedavi olarak reaksiyon şiddetine göre ağrıyı ve ateşi kesen ilaçlar veya sadece ıslak kompres uygulanması ve hemen ardından takip eden krem ve rahatlatıcı losyonlar kullanılması gerekir.
KAHVERENGİ LEKELER Güneşin, yanıklar haricinde yol açabileceği rahatsızlar, yüzde yerleşen küçük kahverengi lekeler olarak ortaya çıkan çiller, zencilerde görünmeyen ama beyazlarda ortaya çıkan ışığa bağlı yaşlanma ve benlerin artması, döküntüler de sıralanabilir. Ancak bu döküntünün güneş ışığı ile ilgili olduğunu düşünmek için, belirtilerin yaz aylarında şiddetlenmesi alın, burun, yanaklarda, çene, el ve ayakların dış yüzeylerinde yer alması gerekir. Tüm bu nedenler ile, güneşten mutlak surette korunmayı alışkanlık haline getirmek gerekir. Peki korunmak için neler yapılabilir?
ÖĞLE SICAĞINA ÇIKMAYIN Dermatologların üzerinde durduğu en önemli öneri, kesinlikle saat 10:00 ila 16:00 arasında güneşlenmemek, hatta mümkün olduğunca bu saatler arasında güneşten kaçınmaktır. Zorunlu kalınan durumlarda ise, koruyucu giysiler (şapka, ince, açık renkli elbiseler) kullanmak, en az 15 koruma faktörlü güneşten koruyucu kremleri sürekli olarak kullanmak gereklidir. Kremler güneşe çıkmadan 15-30 dakika önce sürülmeli ve 2 saat aralıklarla mutlaka tekrarlanmalıdır. Öyle ki, suya dayanıklı olan güneş koruyucu kremler bile 70-80 dakika içerisinde etkisini yitirmektedir.