Can dostlarının 50. yıl armağanı
Öyle muhteşem bir geceydi ki hâlâ etkisinde olduğumu söylerken mübalağa etmiyorum. Hazırlıklar gizlilik içinde önceden başlamıştı. Bana gelince; son güne kadar davetli olduğumu bilmiyordum. İtiraf edeyim ki üzülüyor ama belli etmiyordum. Küçük kızım Ayşem (Hıncal'ın pompişi) hazırlanıyordu. 'Ayşem anlatır geceyi' derken telefonum çaldı. Ayşe "Anne sen de davetlisin" demez mi? Meğer, Nükhet söylemeyi unutmuş. Kutlama, Adile Sultan'da yapılıyordu. Titizlikleprogramauyulduvekeyiflegecesonaerdi.Tadıdamağımızdakalarak... Hıncal için hazırlanan anı defterine ulaşamadığımdan duygularımı köşemden ona iletmeye karar verdim. (Hıncalcığım bu bölümü anı defterine ekleyebilirsin.) CanımHıncal,senidoyadoyayaşayabilmeninsevincindeyim. Konuşmacılar, sanatçılar ve yakınların seni anlatırken bazen hüzünlenerek dalıp gittin, bazen neşelenerek o meşhur kahkahanı attın bazense gözlerin doldu. Sahneden inen dostlarını ayağa kalkarak kucaklarken haklı bir gurur içindeydin. Smokinin içinde nasıl zarif ve genç görünüyordun. Bugörüntünlemeslekhayatında50yılıgeridebırakanustabirkalemdemçokgençbirgazetecigibiydin. Öylesine enerjik ve heyecanlı. Benimveailemiçinözelolduğunubiliyorsun.Veseniçoksevdiğimide...