Umuda yolculuk "Akın var İzmir'e akın.. İzmir'i zaptedeceğiz, İzmir'in zaptı yakın" Nazım ustanın bu tadına doyulmaz Güneşe Akın şiirinin sözleri değişmiş, son günlerde tüm Fenerbahçeliler'in diline pelesenk olmuş durumda. Gerçekten de Kadıköy olağanüstü günler geçiriyor. "Konbine kartına billet verilecek" açıklamasının ardından Şükrü Saracoğlu Stadı'nın gişeleri kuşatma altına alındı. Büyük izdihamlar yaşandı. Kulüp bu kadar rabeti beklemiyordu. Sınırlı sayıda bastırdıkları biletlere her gün binlercesini eklemek zorunda kaldılar. Konbine kart sahiplerinin hemen hepsi biletlerini aldılar. Gelemeyecek olanlar bile gidecek olanlara biletlerini veriyor. Bu akşam binlerce Fenerbahçeli, İzmir yollarına çıkacak. Büyük bir çoğunluk maçtan önceki mitinge gidip Fenerbahçe'yi temsil etmeyi de planlıyor. Aslında bu yolculuğun adını İzmir'e değil de umuda yolculuk olarak değiştirmek gerekir. Geçen sene yaşananları unutmayanlar bu sene aynı hataya düşmüyorlar. Denizli felaketinden sonra İzmir'de bir final maçı olarak gördükleri Trabzonspor karşısında takımlarını sonuna kadar desteklemek adına yollardalar. İnançları büyük, işi şansa bırakmak istemiyorlar. Aslında taraftarın içindeki bu düşünceleri ilk önce futbolcuların yaşaması gerekir. Son maçta geçirdikleri travmayı çok iyi biliyor ve hatırlıyorlar. O yüzden işi sıkı tutacaklardır. Bunun sinyalini İnönü'de verdikleri özverili mücadele ile gösterdiler. Yarın en az aynı mücadeleyi göstermeleri olmazsa olmaz şartlardan bir tanesi. Zico kadro ve sistemde değişiklik yapmayacaktır. Kezman'ın olmaması sıkıntı yaratıyor. Semih ve Deivid ikilisinden birini tercih edecek. Bence ilk düşüneceği isim Semih olmalı. Trabzonsporlular'da çok iddialılar. Az da olsa Avrupa'ya gitme umutları var ve haliyle bunu kaybetmek istemeyecekler. Sahada koşacak ve mücadele edecek futbolcular yer almalı. Bu bağlamda bakarsak Semih bir adım daha öne çıkıyor. Dedik ya, "Yolculuk umuda yapılıyor" diye. Tüm Fenerbahçeliler, Trabzonspor'u yenip Bursa'dan gelecek haberi bekleyecekler. Turu İzmir'de atmak istiyorlar. Ligde temsilcisi olmayan İzmir'de üç gün arayla iki kupa töreni de yapılabilir. Birincisi zaten çarşamba akşamı yapıldı. Bakalım ikincisi de kısmet olacak mı? Yazımı stadın yakınlarında bir yerden yazıyorum. Dışarısı ana baba günü. Herkesin üstünde formalar var. Parası olan olmayana veriyor. PFDK'nın kestiği cezayı cefakar taraftar çekiyor. Yoldu, yemekti, biletti, konaklamaydı derken baya bir meblağ ortaya çıkıyor. Yine de kimse şikayetçi değil. Herkes, "Fenerbahçe için helal olsun" diyor. Daha anlatacak çok şey var ama son iki gündür Kadıköy'deki insan manzaraları bu şekilde. Kısaca Kadıköy o büyük günü sabırsızlıkla bekliyor.