Birçok anne adayı önemli bir yol ayrımı olan doğumu nasıl yapacağı konusunda kararsız kalıyor. Son yıllarda sezaryene rağbet artsa da, uzmanların tercihi normal doğumdan yana.
Son yılların en önemli tartışmalarından birisi; sezaryen mi, normal doğum mu? Yapılan istatistik çalışmaları ABD'de bütün doğumların yüzde 30'unun, İngiltere'de yüzde 20- 25'inin sezaryenle gerçekleştirildiğini gösteriyor. Bizde ise durum biraz daha vahim. Özellikle büyük merkezlerde doğumların yüzde 80-90'a yakını çeşitli nedenlerden dolayı sezaryenle yapılıyor. "Eğer bir komplikasyon yoksa, normal doğum tercih edilmesi gereken birinci seçenek olmalıdır" diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. İbrahim Sözen, sezaryenin özel durumlarda yapılması gerektiğini savunuyor.
TERSTEN GELMESİ Doğumdan önce mutlaka sezaryen yapılması gereken durumlarla, doğum sırasında ve hemen öncesinde meydana gelen gelişmelere göre sezaryen kararının alındığı durumlar farklılık gösteriyor. Daha doğum gerçekleşmeden anneyi sezaryene götüren sebeplerin başında bebeğin pozisyonu geliyor. Bebeğin, popo pozisyonu ile doğum yoluna girmesi sezaryenle doğum nedenleri arasında gösteriliyor.
KİLOLU BEBEKLER Doğum öncesinde belirlenen bir başka sezaryen endikasyonu da tahmini doğum ağırlığı 4 bin 500 gram ve üstü bebeklerdir. Bu bebeklerde de normal doğumun zorlaşır, özellikle baş çıkıp, omuzlar takılabilir. Yine annenin kısa boylu ve tıknaz bir yapıya sahip olduğu, bebeğinse büyük olduğu durumlarda da sezaryen öneriliyor.
RAHİM AĞZI AÇIKLIĞI Çok iri bir bebek, çok iyi bir pelvise sahip olan kadından doğabiliyor. Ya da tam tersi küçük veya ortalama sayabileceğimiz bir bebek 1.55 cm boyunda tıknaz bir kadından çıkmayabiliyor. Bunun gerçek testi doğum eyleminin kendisidir. Eğer rahim ağzının açılması istenilen oranda gerçekleşmiyorsa, bu bebeğin başının pelvise yeterince giremediğinin bir işareti sayılıyor. Rahim ağzı açıklığının istenen ölçüye ulaşmasına rağmen bebeğin başı belli bir seviyenin altına inmeyebiliyor. Bu iki duruma da 'ilerlemeyen travay' deniliyor. İlerlemeyen travayların çoğunda sezaryene ihtiyaç duyuluyor.
EPİDURAL ANESTEZİ Ülkemizde sezaryenle doğum oranının yüzde 90'a ulaşmasının en önemli nedeni, annenin doğum sancısı korkusu. Ancak günümüzde doğum sırasında kullanılan epidural anestezi gibi ağrıyı kontrol etme yöntemleri sayesinde kadınlar ağrısız normal doğum yapabiliyor. Epidural anestezi, rahim ağzı 3-4 cm açıldıktan sonra, hastanın bel bölgesinden yapılıyor. Böylece anne karından ayak parmaklarına kadar uyuşuyor ve doğum sırasında ağrı hissetmiyor.