G.Saray'ın kaleci sıkıntısı yaşadığı yıllarda Fatih hocanın isteği üzerine Kocaeli'den transfer olan Volkan, yıdızının nasıl söndüğünü TAKVİM'e anlattı.
Kocaelispor Kulübü'nden Sarı-Kırmızılı takıma transferiniz nasıl oldu? Ümit Milli Takımı'ndayken birlikte olduğum Fatih Hoca, o dönem Galatasaray'da kaleci sıkıntısı ve alınan talihsiz sonuçlar yüzünden beni istemiş. İstanbul iznimden antrenman için Kocaeli'ye dönerken telefon geldi. Basından bir arkadaşım; "Hayırlı olsun. Seni Galatasaray'a verdiler" dedi. Devre arasında kalecilerin göz altında olduğu dönemde zor bir görev üstlendim. Ancak çok şükür başarılı olduk. Ekipte çok iyi futbolcular, insanlar ve abilerimiz vardı. Hepimiz tüm güçlükleri göğüsledik.
Galatasaray'dan neden ayrıldınız? Milli Takım kampındayken hocamızdan izin alındı. Kulübe gittim. Yeni transfer zamanıydı. Bana çok düşük ücret önerdiler. Şampiyon bir takımdık. Açıkçası teklife bakınca dolaylı yoldan bana 'Git' diyorlar gibi geldi. Belki de ben öyle algıladım, ama aşırı derecede kırılmıştım. Diğer büyük kulüplerden teklif gelirken Beşiktaş ile yapılan görüşmelere ben de ılımlı bakmıştım. Fakat bonservisim yüksek gösterilince herkes vazgeçti. Kulübüm de beni PAF takımında idmanlara gönderdi. Bir sene hiçbir yerde oynayamayınca sıkıntılar yaşadım. Eşim ve ailem sağ olsun bana çok destek oldu.
Acaba Fatih hocaya karşı siz bir yanlışlık yapmış olabilir misiniz? Aslında çok fazla da konuşmak istemiyorum. Mutlaka benim de hatam olmuştur. Çünkü sevmediğim bir yönüm var; dikbaşlıyımdır. Ancak Fatih hocama ya da Sarı-Kırmızılı kulübe asla yalan söylemedim. Dikbaşlılık yaptığım için Fatih Terim beni gönderdi.
Galatasaray'daki sakatlığınız neydi? Kasığımda şiddetli bir ağrı vardı. Bu bende sıkıntı oluşturuyordu. Doktorların yaptıkları tetkiklere rağmen nedeni bulunamıyordu. Kulübün masörü Rıza Ağabey, İstanbul dışında alternatif-tıpla uğraşan bir tanıdığına gönderdi. Problemin belimden kaynaklandığını öğrendim. Ardından Ankara'da iyi bir tedavi gördüm.
Sakatlığınız hocanızda veya kulübünüzde güvensizlik yaratmış olabilir mi? Hastaneden çıkmama 4-5 gün kala oynanacak Trabzon maçı için hocam, yedek kaleci Mehmet'e destek vermem amacıyla beni apar topar çağırdı. Maçta kadroya alındım. Fatih Hoca'yla bir daha bağlantı kurmadık. Güvensizlik konusunu bilemeyeceğim.
Galatasaray'a gitmeniz hata mıydı? Bunu hiç düşünmedim. Çünkü ben G.Saray tribünlerinde yetiştim. Bu takım hayalimdi. Sarı-Kırmızılı formayla ter akıttığım için onur ve gurur duyuyorum. Başarıda en ufak bir payım varsa ne mutlu bana...
Geçmişe dönebilseniz Galatasaray'da kalmak için ne yapardınız? Hatalarımı da biliyorum. Ama Fatih hocanın suyuna gidip hiç ses çıkarmasaydım eminim ki, halen Galatasaray'da oynuyor olurdum.
G.Saray'a dönmek için hocanızla görüşmeyi denemediniz mi? Terim ile görüşemedim. Beni Ümit Milli'ye ve Galatasaray'a kendisi almıştı. Bunun için sonsuz teşekkür ediyorum. Ben de arama girişiminde bulunmadım. Sevmediğim bir diğer huyum da, çekingenimdir. İnsan hiç arkadaşını aramaz mı? Fakat arayamıyorum...
Belçiya'ya nasıl gittiniz? Galatasaray'daki 2 yıllık süreçten sonra 1 senem daha kalmıştı. Lucescu zamanında İsviçre kampındayken aldığım telefonlar üzerine kararımı verdim ve kiralık olarak Belçika'da Beveren takımına gittim. Kırgındım ve boğuluyordum. Açıkcası birazda kaçtım diyebilirim.
Peki Belçika'dan niye döndünüz? Avrupa'da söz sahibi olmayan bir takıma gitmem büyük hataydı. Başkanımız Türk'tü. Verilen sözler yerine getirilmedi. Belçika'nın tek avantajı orada doğan kızımın Avrupa vatandaşı olması...
Belçika'nın ardından size sahip çıkan başka takımlar olmadı mı? Talihsiz durumlarla karşılaştım. Altay beni aradı, gittim. Seçimi, beni isteyen yönetim kazandı. Dediler ki; 'Eşyalarını al. Kampa katılacaksın'. İki gün içinde İzmir'e gelerek eşyalarımı topladım. Döndüğümde ise 2-3 gün içinde seçilen yönetim istifa etmişti. Trabzonspor'daysa şartlar çok kötüydü. Aksilikler hep üst üste geldi. Ve o arada 2. Lig'de başladım, ardından da 3. Lig geldi.
Avrupa dönüşü neler yaşadınız? Beveren'in ardından çöküşe geçtim. G.Saray'a dönmek istedim, ama olmadı. O zaman çıkan kanuna göre belli bir yaşı aşan sporcunun bonservisi eline geçiyordu. Birçok kulüple görüştüm, olmadı. 'Artık bırakıyorum' dediğimde sevdiğim bir hocamızı kıramadım ve 2. Lig'de oynamaya başladım.
Üçüncü ligdeki Yıldırım Bosna için ne söyleyeceksiniz. Bitti mi? Yıldırım Bosna'yla 1 senelik sözleşme yaptım. 3. Lig takımlarında verilen paraya göre futbolcuların kalitesi de farklı. Sonuçta herkes hak ettiği yerdedir. Kulübün başarısızlığındaki etkenler büyük; ilgi ve alakadan yoksun, profesyonel anlamda yönetim yetersiz ve tabii ki maddi sıkıntılar... Beni daha da üzen son maçların ardından taraftarların kulübü basarak olay yaratması oldu. Gerçi sözleşmem de bitti. Ve gençlerin de önünün açılması gerekiyordu.
Eğer kaleci olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz? 17 yıldır işimi severek yapıyorum. Yeniden doğsam yine kaleci olurdum. İyi teklifler çıkarsa en az 1 sene daha oynayacağım.
Hedefiniz nedir? Kısmetse kaleci antrenörlüğü yapmayı düşünüyorum. Bana soruyorlar; 'Niye teknik direktörlük değil?' Yıllarca bu işten ekmek yedim. Amacım da kaleci yetiştirmek. Birçok başarılı kaleci abimiz parası daha iyi olduğundan teknik direktörlük yapıyor. Sonra diyorlar ki; 'Niçin bu ülkede iyi kaleci yok?'... Yabancıların nasıl oynadıkları ortada. Büyük takımlarda Türk kaleciye şans verilmiyor. İşte, yalnız Rüştü arkadaşımız! Nasıl olduysa kendisine bu fırsat tanındı ve uzun yıllar oynamayı başardı.