HALKLA ilişkiler duayani Betül Mardin, Ece Vahapoğlu'na konuştu: Sigara firmaları ve politikacılarla asla çalışmam.
***
Müşteri eğitilmeli
Halkla İlişkiler'in duayeni Betûl Mardin, bugüne kadar 4 bin özel olayın organizasyonunu üstlenmiş. Halkla İlişkiler'e 40 yılını vermiş 79 yaşındaki Betûl Mardin, şirketi İmage Halkla İlişkiler için 'şirketin büyükannesiyim.' diyor. Yaşına rağmen oldukça enerjik ve esprili olan Mardin, çocukken aile ortamında birçok dil konuşulduğu için beş yaşına kadar konuşamamış. Başından iki evlilik geçen Betûl Hanım, usta tiyatrocu Haldun Dormen ile boşanmasına rağmen dostluğunu yıllardır sürdürüyor.
* Haldun Dormen ile 1958'de evlendiniz. Nasıl tanıştınız? İkimiz de kolejliyiz. Ben kolejden hatırlardım. Sonra bir oyun tercüme ettim, kardeşimin eşiyle. Bunu kime versek diye düşünüyordum. O da 'Haldun benim çocukluk arkadaşım, ona verelim' dedi. Bir davette yanına gittim, piyesi verdim. Sonra telefon etti: "Bu kadro yaşlı insanları gerektiriyor, benim kadrom çok genç, özür dilerim" dedi. Ama biz bu sırada ahbap olduk. Ayrıca ben evliyim o zaman, çocuğum var. O görüşmelerden 3-4 sene sonra ben ayrıldım eşimden, ondan sonra nişanlandık.
ÇOK İYİ ANLAŞTILAR * Nişan döneminiz ne kadar sürdü? Bir seneye yakın uzun nişanlı kaldık. Çoluk çocuk ancak toparladık kendimizi. Sonra 7 yıl evli kaldık. Ailelerimiz de iyi anlaştı; onun Kıbrıslı bizim Mısırlı olmamıza rağmen.
* Mısır'dan gelen Mardinizadeler ailesini bir anlatır mısınız? Hz. Hüseyin'in afhadı. Kerbela Olayı'ndan sonra Mekke'ye dönüyorlar. Bizim ailemiz biraz zor karar verir (gülüyor). Bir türlü toparlanıp Mekke'den uzaklaşamıyorlar. 200 yıl sonra Şam'a kadar geliyorlar. Şam'da da bir müddet kaldıktan sonra başlıyorlar yürümeye. Mardin'e geliyor ve orada Selçuklu'larla çoluk çocuk evlilikler oluyor. Mardin'den İstanbul'a gelenlerin soyadı da Mardini kalıyor. Atatürk de 'Mardinizade' yapıyor.
KEÇİ DEĞİLİM * İsminiz 'Betûl' ancak bazılarımız 'Betül' olarak kullanıyor. Siz buna çok dikkat edersiniz. 'Betül' keçi demek. 'Betûl' Meryem Ana'ya verilen sıfat. Türkiye'de bütün Betûl'ler yanlış kullanılıyor. İsim önemli, itibar, marka, herşey işin içine giriyor. Telefonlarımı açarken önce 'ben Betûl Mardin' derim, sonra konuşurum. Sonra bir hata olmasın diye. İnsanları ikaz ediyorum, "arkadaşlarınız varsa U'yu noktalamasınlar".
* Haldun Bey ile de bu nedenle aranızda kıyamet kopmuş bir kez? Hem de kaç sefer. Haldun bir sinema filmi yapmıştı, filmin kostümlerini ben yapmıştım. Haldun'la da o dönemde 6-7 senedir evliyiz. İsim takıntım var. Filmin sonunda bir de baktım ki, kostümleri yapan kişinin adı 'Betül Mardin' diye geçiyor. O anda sinemayı terk edip eve gittim. Unutkan anladık ama kaç senedir adımı da mı bilmiyor? Kıyamet koptu.
* İki gelininizle de aranız iyi. Hiç sorun olmuyor, değil mi? Hayır ikisiyle de aram iyidir. Ailemizin kurallarından biridir. Ortada çocuk olduğu zaman münakaşayı kabul etmiyorum. Çocuk sokakta çevrilip 'sen nerede oturuyorsun?' denildiğinde şaşırmamalı. Çocuk evini benim yanımda bilecek, gerisini babayla halledeceğiz. Biz Haldun'la çok iyi anlaştığımız için Ömer hiç bir zaman şaşırmadı. 'HALEN ARKADAŞIZ' * Haldun Bey'le hala çok iyi arkadaşsınız. Bu kadar iyi anlaşan bir çift neden ayrıldı? Ömer'in biz boşandıktan sonra çok güzel bir lafı var: "İyi ki ayrıldınız, iki volkanı aynı evde çekemiyecektim. İki güçlü şahsıyetli, iki oraya buraya yetişen insanın aynı çatı altında yaşaması çok zor.
* İkiniz de çok yoğun çalışıyordunuz üstelik? Hem yoğunduk hem de saatler yanlıştı. O zaman TRT'deyim, sabah 9'da imza atıyor, akşam 6'da çıkıyorum. Haldun o zaman tiyatroya çalışmaya gidiyor. Gece 12'de eve geliyor. Ben perişanım, oturup bekliyorum. Her gece bekledim.
* Ayrılmanıza bir olay sebep olmadı yani? Hayır ama biraz daha bekleseydik dostluğumuz da kalmayabilirdi. Şimdi çok iyi dostuz. Başka bir nokta daha var. Haldun bir kaç yıl önce dedi ki: "Sen ya da ben tekrar evlenmiş olsaydık böyle dost kalamazdık."
* Yeniden evlenmeyi ister miydiniz? Boşandığımızda yalnızca 38 yaşındaydım. Ailem tekrar evlenmemi çok istemişti. 'Ben galiba hiç evlenmeyeceğim' dedim. Bile bile yalnızım. Ama hiç de yalnız gibi değilim.
* Adamları perişan eder misiniz? Ederim. Arkadaşlarımın kötü tarafı varsa onu söylemekten hoşlanırım. Eleştiriyi çok az insan kabul edebilir.