Savaş değil hak arama
Allem ettiler, kallem ettiler en sonunda koskoca camiayı çıldırtmayı başardılar. AdnanPolat'ın da söylediği gibi inanılmaz bir senaryo uygulanmakta. Aslında AdnanPolat,Fenerbahçe ligde penaltı attığı için çok kızmıştı ama ortaya konan senaryo konusunda ise son derece haklıydı. Geçen sezonki olayları aynı şekilde yaşıyoruz, değişen bir şey yok. Hatırlarsanız Fenerbahçe'nin elinden lig ve kupa adeta gaspedilmişti. İzmir'deki finalde başrol BülentDemirlek'indi, Denizli'de ise esas adam rolünü SelçukDereli üstlenmişti. Bu seneki erken finalde, erken davranan SelçukDereli rolü kapan adam oldu. Yani sahne, dekor, senaryo aynı. Haliyle vizyondaki filim de aynı. "Peki ne yapmış Dereli? " diye sormaya gerek var mı bilemiyorum. Ne yapmamış ki. Kendisinin atmaktan kurtarmak isteyen yardımcı hakemlerine bile itibar etmedi. Yardımcıları adeta, "Biz bu suça itibar etmiyoruz kardeşim. Başının çaresine bak" mesajını verdiler. Ama Dereli bu mesajı bile alamadı, ya da almak istemedi. BakiMercimek'in, MehmetSedef'in hareketlerine ısrarla kart göstermesini isteyen hakemlerini tersledi. Baki'nin kaleci Serdar'ı harmanlayarak kale içine gönderdiği topa hiç bir tereddüt göstermeksizin gol kararı verdi. Ama yan hakemi ErdemBayık'ın ısrarla salladığı ve asla indirmediği, inat ettiği bayraktan utanarak yanlışından döndü. Bu haksız karara, haklı şekilde itiraz eden Lugano'ya, Baki'den esirgediği onlarca kartın birini yapıştırdı, ikinci itirazında da zaten kırmızıyı gösterdi. Gözünün önünde GökhanZan'ın 10 metreden gelen topa elle oynamasına, "Devam" dedi. Yüzde yüz penaltı maçın bitimine 20 dakika kala heba oldu. Bu yukarda söylediklerimin hiç birisi hakem hatası falan değil. Görülüp de devam ettirilen, görülüp de kart gösterilmeyen pozisyonlar. SelçukDereli, ya Fenerbahçe'nin karşısındaki rakiplere kıyamıyor, ya da misyonunu yüklenmiş gidiyor. Ama nereye gitti belli değil. Bence ya hekemliği bıraksın, ya da Fenerbahçe maçlarına çıkmayacağını artık deklare etsin. "Sene içinde şunu yapmış, bunu yapmış" demeyin. Final maçlarında Fenerbahçe'yi nasıl baltayla doğradığını görün. (Örnek Denizli ve Beşiktaş maçları). Haa UğurBoral kırmızı kartı görmemiş, şöyle olmuş böyle olmuş. Yahu kardeşim Nobre'nin attığı gol sonrasında zaten maç bitti. Ama Dereli yine de doymadı, Lugano'ya da kırmızı kart gösterdi. Şimdi sorulan soru şu?. Fenerbahçe ne yapacak? Önce biraz sükunete ihtiyaç var. Sinirler yatışmalı. Yöneticiler çok sert demeçler veriyorlar, haklılar. Çünkü milyonlarca Fenerbahçeli' yi temsil ediyorlar. Ligden çekilme dahil her türlü alternatif ciddi şekilde tartışılıyor. İlk önce şunu söyleyelim, bu konu hakkında dışarıdan kimse name okumasın. Fenerbahçe'nin kendi iç işidir. Eğer Fenerbahçeliler çoğunluk olarak isterse bu olay gerçekleşir. Gerekirse GenelKurultoplanırveneisterseotecelliolur.Sonuçlarıneysekatlanılır.BukatlanmadadışardakileredeğilFenerbahçeliler'e düşer. Ataşehir'de 12bin kişilik salonun temeli atılacak. Hiç olmadı biraz daha büyütülür, salon sporlarına ağırlık verilir. Herkes de rahatlar. Daha çok Fenerbahçeliler rahatlar. Bu haksızlıklar yüzünden çıldırma noktasına gelmezler. Ayrıca koskoca Fenerbahçe bir takım soytarıların dilinde pelesenk olmaz. Ama dediğim gibi önce sukünet. Çünkü tarihi kararlar aceleyle alınmaz, alınmamalı. Hep dışardan bahsederken, içeridikelere de dikkat edilmeli. Herkes bilsin ki bu bir savaş değil, hak aramadır. Ve unutulmasın ki W.DURANT'ın da dediği gibi; "Büyük bir uygarlık kendi içinden yok edilmedikçe asla fethedilemez".