Sessizlik
Alfred de Vigny ünlü 'Kurdun Ölümü' adlı şiirinde: 'Hayattayapılanvebırakılanşeylerdeteksessizliktiryüceolan,gerisizayıflıktır' der. Düşününce belki de hayatın gürültüsü içinde kendimize dair yerler sadece cümlelerde es verdiğimiz virgüller, 'ama'lar, 'çünkü'ler aslında. Sessizlikgeçmişeyaslanıpgeleceğibeklemekdeğilmidir? Sessizliği aramak, ondan kurtulmak için yapılan çırpınışlar yaşamın trajikliğine denk düşer. Kaybolur insan bulmaya ya da doldurmaya çalışırken sessizliği. Kendine ait olmayan durumlar içine girer. Sorularını kaybeder. Acıdır ki, sessizlikten kurtulma çabası gürültünün ta kendisidir. Arzular, öfke, hırs, kadınlar, erkekler... Sessizliğin yüceliğini unutan, gürültünün zayıflığında kulakları sağır olan günümüz insanı değil mi? İçindeki sesi daha iyi duyabilmek adına ihtiyacı olan tek şey sessizlik. Sessizlikkirtutmaz,sırsaklamazçünkü. İş hayatı gürültücü. Hırs var, başarılı olmak adına ezilip geçilecek engeller, öfkeli rekabetler var. Arzunun kamçısı, doyuma ulaşmak için sesi yükselttikçe yükseltiyor. Aşk, zaten şimdiki yüzyılda hepten gürültü yapar oldu. Arzu ile yasak arasındaki sessiz ve derinden flörtler, gecelik ilişkilere, çıkarlara yenildi. Duyguların sesi zaten cılızdı hepten duyulmuyor. Ortalığıtelaşavermektenbaşkabirşeyistemiyorartıkaşkda. Zayıfız galiba şairin söylediği kadar; çünkü gücümüzün kaynağı gürültümüz. İşte modern çağ dediğimiz şimdiki zamanda insanlar konuştukça doğa susar oldu. Sessizliğin yüceliğini daha iyi görebileceğimiz başka şey var mı? Yağmur sustu. Biz hala yaramaz çocuk misali arzularımızın gölgesinde gürültü yapıyoruz. Duygularımız da terk ediyor, ruh işlevini unutuyor. Sesimizbileyabancılaşacakbelkigüngelecekkendimize. Daha çok görünür olmak adına, yazık ki daha çok yok olacağız. Sessizlik, farkında olan için yüceliğini sürdürmeye devam edecek. Olmayan içinse biraz daha bertaraf olacak modern hayat. Karşınızdakini tanımak istiyorsanız söylediklerini değil, söylemediklerini anlamalısınız. Kaçımızsessizliğiniduyabiliyoruzötekinin? İstediklerimize sahip olma arzusu kaçımıza kendi sessizliğinin sesini duyuruyor. Yaşamak denilen olgu daha çok çırpınmak ve daha çok gürültü yapmak ya, sessizlik kimin umurunda. İşin gerçeği, konuşurken ne bizim başkasına ihtiyacımız var ne de başkasının bize. İhtiyacımız olan tek şey sessizlik. Ancak orada içimizdeki sesi duyabiliriz, konuşabiliriz. Şimdi karar sizin. Hayatta uyguladıklarınızı tekrar gözden geçirin; zayıf mısınız?