Afrodit'e yazık
Efsaneye göre Afrodit, antik çağda, bugünkü adıyla Muğla-Datça'da yaşardı. Tanrıçaydı. Çıplaktı. Zamanın en zengin şehirlerinden Knidos'ta seksin sembolüydü. "Afrodizyak" sözcüğü, onun isminden alındı. Ama Afrodit'i bu kadar ünlü yapan çıplaklığı değil, usta heykeltıraş Praksiteles'in beyaz, sert mermerden ortaya çıkarttığı muhteşem bir heykel olmasıydı. Canlı ve ateşli görüntüsü mermerin tüm soğukluğunu, içleri eriten bir sıcaklığa çevirirdi. O, tarihin en önemli sanat eserlerinden birisiydi. Günümüzde ise Afrodit denilince akıllara sadece Banu Alkan gelir. Çoğu kişi Tanrıça Afrodit hakkında en ufak bir bilgiye bile sahip olmazken, "Banu Alkan'ın vücut ölçülerini düşünmedim" diyen yalan söyler... Bizim Afrodit, sadece vücut ölçülerini düşündürmekle de kalmaz. Biliriz ki; o canlı yayında sevgilisinden dayak yer. Gece bar basıp, olay çıkartır, yine dayak yer, karakolluk olur. Afrodit kendisine göre vazgeçilmezdir ama hep terk edilme hikayelerini anlatır. Güzelliğini öve öve bitiremediği bedeniyle, diyet yapmak isteyen kadınların buzdolabının üzerine asmaları gereken resim gibi durur. Söylediği sözü anlamak isterken, "akıllı ve aptal" kelimeleri manasını yitirir. İşte tüm bunların ardından Bizim Afrodit, havuza üstsüz girdi diye yine haber kaynağı oldu. "Az Sonra"lar sadece onun adıyla döndü, gazetelerde sayfa sayfa fotoğrafları basıldı. Öyle ki meşhur ihanetin kahramanları bile, onun sayesinde kameralardan biraz daha uzak kaldı. Sanki Türkiye, Banu Alkan'ın göğüslerini hiç görmemişti... Onun, akıl yoran hareketleri ile hiç karşılaşmamıştı... O gündem konusuydu da, bu pozlar haber sayıldı... Oysa artık herkes biliyordu; Bizim Afrodit'in sadece kamera özlemi çektiğini. Her zaman başvurduğu taktiğini, şöhret diye kendisini avuttuğu abesliğini... Ancak bu acı tabloyu çizen basın oldu. Özeleştiri gerekirse, hiçbir iş yapmayan Banu Alkan'ı sırf göğüsleri göründü diye haber yapmak, mesleğe ihanetti. Medyada haber olmak bu kadar ucuz olursa, tabii ki her şöhret aşığı kendisini olmadık şekillere sokar. Belki çoğunluk ona bıyık altından güler, ama o kendisini böyle de mutlu sayar. Medyanın bu oyunu ise daha nice Alkan'ları, lüzumsuz haberlerin kahramanı haline getirir. Sanat dünyası ucuz şöhretlerle doluysa, bu medyanın ucuz insanlara paye vermesinin sonucudur. Praksiteles'in yarattığı Afrodit, dünyanın en büyük sanat eserleri arasında yerini almıştır. Türk basının yarattığı Afrodit'in, 'altı şalvar üstü kaval' haliyle durumu ortadadır. Bu işten kim ne kazandı ben anlamadım ama, sadece gerçek Afrodit'e yazık oldu...