Katarakt riskini arttıran faktörlerin başında güneş ışınları geliyor. Riski azaltmak için vitamin almak ve güneşten korunmak şart.
Gözün ışıktan rahatsız olması, renkli kısmının (iris) arkasında bulunan merceğin kesifleşerek bulanık görmeye yol açması, katarakt hastalığının habercisi olarak kabul ediliyor. Halk arasında "Göze perde inmesi" olarak adlandırılan kataraktın meydana gelmesinde güneş ışığının rolü büyük. Son yıllarda erken yaşta katarakt olan hasta sayısında artış olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bozkurt Şener bunun sebebini de radyasyona ve ozon tabakasının yırtılmasıyla etkisini artıran güneş ışınlarına bağlıyor.
YÜZDE 95 BAŞARI Atmosferik ozonun yüzde 10 azalması katarakt riskinin her yıl yüzde 5 artması anlamına geliyor. Bu oranlar dünya genelinde 1.6-1.75 milyon vaka demek. Bu etkilerden korunmak için mutlaka ultraviyole fitreli güneş gözlüğü kullanmak ve C vitamini almak gerekiyor. Halk arasında kataraktın 'olgunlaşmadan ameliyat edilemez' düşüncesinin tamamen yanlış olduğunu belirten Şener; uygulanan yeni yöntemler ve teknik cihazlar ile gözün ameliyat edilebilmesi için kataraktın olgunlaşmasını beklemeye gerek olmadığını ve hastaların görmelerinde ameliyat sonrası yüzde 95 artış olduğunu ifade ediyor. YAŞ FARKI YOK Katarakt en önemli belirtiyi, ağrısız ve ilerleyici görme kaybı oluşturuyor. Görme kaybının derecesi, gözde meydana gelen buğulanmanın derecesiyle orantılı seyrediyor. Renklerin soluklaşması, çarpık görme, geceleri ışıklar etrafında hareler görme, nesnelerin derinliğini kavrama yeteneğinin azalması, ışıklarda dağılma, yazıları çift görme, kamaşma ve detayları seçememe gibi sorunlar da kataraktın belirtileri arasında yer alıyor. Kataraktta genetik özellik önemli bir rol oynuyor. Eğer ailede katarakt görülüyorsa sonraki jenerasyonlarda da görülme riski artıyor. En sık yaşlanmaya bağlı ortaya çıkıyor. Genellikle 60-70 yaş sonrası, yaşlanma nedeniyle gelişen bir hastalık olarak bilinen katarakt güneş ışığına uzun süre korumasız şekilde maruz kalınması sonucu, 50'li yaşlardan itibaren de başlayabiliyor. Ayrıca aile hikayesi, gözün travmaya maruz kalması, diyabet gibi metabolik hastalıklar, radyasyon, hamilelik döneminde ortaya çıkan kızamıkçık ve bazı ilaçlar da katarakta neden oluyor.
TEDAVİSİ AMELİYAT Kataraktta; birçok hastalıkta olduğu gibi erken teşhis edildiğinde tedavi edilme ve ameliyattan kurtarma gibi bir durum yok. Katarakt görüldüğünde belli bir sürecin sonunda ameliyata gidilmesi kesin. Ancak ameliyat sonrasında da hastalıklar tamamen bitmiyor. Göz aynı göz olmuyor. Onun için daha çok dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle yaşlılarda yapılan katarakt ameliyatlarında, teknolojisi yüksek lenslerle bile arka merkezde (sarı nokta) birtakım zamana dönük problemler çıkabiliyor. Bunların hepsinin bir göz hekimi tarafından yılda bir kere kontrol edilmesi gerekiyor.