CafeBlog
Hazin bir sevda öyküsüdür bu, Sevdalanılan bir kedinin öyküsü. Adı "Sarı" dünya şirini, cinsiyetine gelince erkekti. İlk kez verandaya geldiğinde anlamış olmalıydık. Önce diğer dişilere sonra bize kendini kabul ettirme çabasından... Ne denli sevimli biri olduğunu. Anladığımızda ise zaten dönülmez bir yola girmiştik bile. Henüz 6 ay bile geçmemişken aradan, sorsalar tereddüt bile etmeden Yıllardır birlikteyiz diyebilirdim. Geçen hafta serin bir bahar sabahı ilk kez uğurlamadı beni. Çapkınlığa çıkmıştır diye düşündüm. Nereden bilecektim ezildiği yerden yüz metre sürünüp arka bahçeye sığındığını.. Demir bir eşek tarafından telef edilmişti, insan yaşıyla üçünde yaşamak istiyordu belli ki. Çok uğraştık, beş saat ameliyata bile dayandı. Çiviler ateller takıldı. Yedinci gündü nefesi yetmedi. Kedi lisanında bir şeyler söyledi ve gitti. Öylece kaldık cansız başında. Sonra sıcacık cansız beden önce gazeteye sonra naylon torbaya özenle kondu... Şimdi "Sarı" seveceğini tahmin ettimiz bir ağacın gölgesinde. Biz sokaklardan gelen tüyden sevgileri özlüyoruz... http://ahbeguzelabimbe.blogspot.com