Ağlamamak için kendinizi zorlamayın; bırakın gözyaşlarınız sel olup aksın! Çünkü gözyaşı dökmek, körlüğe neden olan 'kuru göz' hastalığını engelliyor.
Ağlamak da, gülmek kadar son derece doğal bir duygu ifadesidir. Pek çok kişi ağlamayı zayıflık gibi görse de, dökülen her damla gözyaşı aslında gözümüz hastalıklardan koruyor. Bu nedenle ağlamamak için kendinizi kesinlikle zorlamayın, doya doya ağlayın... Gözün üst tarafında bulunan gözyaşı bezi ve göz yüzeyindeki gözyaşı hücreleri tarafından üretilen gözyaşı, göz sağlığımız için çok önemlidir. Gözyaşı, gözün yüzeyini yıkayıp temizlediği gibi, gözün dış yüzeyindeki hücrelerin de yenilenmesini sağlıyor.
KENDİ KENDİNİ ONARIYOR Gözyaşının akmadığı ve gözün bu şekilde temizlenmediği durumlarda iltihabik rahatsızlıklar ve gözde ciddi hasarlar ortaya çıkıyor. Bunun yanı sıra göz yaşı; göze kaçan maddelerin dışarı atılmasına da yardımcı oluyor. Eğer gözyaşımız olmasaydı, göz kapaklarımızın sağlıklı olarak açılıp kapanmasının bile söz konusu olamayacağını söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tolga Birgül, sağlıklı bir gözün işlevlerini tam olarak yapabilmesi için gözyaşının şat olduğunu belirtiyor.
AĞLASA DA YAŞ AKMIYOR "Gözyaşının göz için büyük bir ihtiyaç olduğu, en iyi, korneadaki rahatsızlıklarda anlaşılıyor" diyen Dr. Birgül, sağlıklı her gözün sulanarak dahi kendi kendini tedavi etmeye çalıştığını vurguluyor. Doğuştan veya sonradan oluşan rahatsızlıklar nedeniyle yaşanan gözyaşı eksikliği 'kuru göz hastalıkları'na yol açıyor. Bu tip rahatsızlıkları olan hastalar, ağladıkları zaman bile gözlerinden yaş gelmiyor.
ÇAĞIN HASTALIKLARINDAN Ayrıca gözde iltihabik bir durum söz konusu oluyor. Gözde yanma, kızarıklık, batma ve görme bozukluğu ile kendini gösteren kuru göz hastalığı kimi zaman da kendini hissettirmeden ilerleyerek kronik bir rahatsızlığa dönüşebiliyor. Kuruluğa bağlı olarak uzun vadede, göz yüzey bozukluğu yaşanıyor. Ağrılı ve ciddi sıkıntılarla ortaya çıkan kuru göz hastalığının tedavi edilmemesi körlüğe dahi neden oluyor.
UZUN SÜRELİ TEDAVİ Kuru göz hastalığı uzun süreli, geniş çaplı bir tedavi gerektiriyor. İlk aşamada en basit suni gözyaşı damlaları kullanılıyor. Ardından bir takım imminolojik, yani bağışıklık sistemini değiştirici tedaviler ve tıkaç ameliyatları yapılıyor. Bu ameliyatlar ciddi bir risk faktörü içermiyor. Ancak, her hastalıkta olduğu gibi kuru göz hastalığında da erken teşhis ve tedavinin çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Tolga Birgül, bağışıklık sistemini değiştirici tedavi ve ameliyatların oldukça yüksek bir maddi külfet getirdiğini belirtiyor.
HORMONLARIN ETKİSİ Sağlıklı bir gözün normal şarlarda yılda en az bir defa muayene edilmesinin önemine dikkati çeken Op. Dr. Tolga Birgül, gözde herhangi bir kuruma hissedildiği taktirde hiç vakit kaybetmeden uzman hekime başvurulmasını öneriyor. Öte yandan gözyaşı salımınının aynı zamanda hormonel faktörlerle de alakalı olduğu biliniyor. Örneğin, menopoz gibi hormonal değişikliklerin olduğu dönemlerde gözyaşları ile ilgili durum da değişiyor. Bu nedenle menopoz döneminde kadınların göz muayenesinden geçmeleri de ileride oluşabilecek göz kuruluğu hastalığını önleme açışından büyük önem taşıyor.