Yüzbinler yürüdü
Sayıları milyonla ifade edilecek bir halk kalabalığı Anıktabir'e kadar yürüdü. Bilhassa hükümetin politikalarına muhalefet olmasa da, Çankayahırsıreddedildi.
***
Halk yürüdü mü, halk olmayanlar nasıl düşünür bilemem. Basında, hükümetin çığırtkanlığını yapanlar şöyle diyorlar. "Eh ne olacak canım, orada 1 milyon kişi yürüdüyse, başka bir yerde de Erdoğan'ı Çankaya'da görmek istiyoruz, diyenler yürüyebilir. Ne var bunda?..." Sen görmek istemezsen, elbette ne var dersin?
***
Şöyle de düşünebilirsin: Halk bu, bugün protesto eder, yürür, bağırır, çağırır, yarın sandığa gitti mi, unutur. Nitekim, Erdoğan hükümetini yüzde 33 ile bu halk seçmedi miydi? Tamam seçti ama o bir genel seçimdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi değildi. Dikkat ediniz, buradaki itiraz Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına Başbakanlığı'na değil...
***
Ne olacak işte epi topu 1 milyon kişi yürüdü. Oysa Türkiye'nin 40 küsur milyon seçmeni var, diyorsanız... Neden Cumhurbaşkanı'nı halka seçtirmiyorsunuz? Neden? Çünkü çıkacak sonucu biliyorsunuz.
***
Ben de diyorum ki: Bırakalım şu kurnazlıkları artık. Erdoğan'ın gelecek seçimlerde de çoğunluğu elde edeceği ve Çankaya'dan vazgeçerse garanti başbakan olacağı ihtimaline binaen, kendi ikbal ve güç payandalığı çığırtkanlığınızdan vazgeçin. İktidar fetişizminden sıyırın ruhlarınızı... Erdoğan'ın Çankaya hırsının ülkeyi muazzam bir kaosa sürüklediğini görün artık. İyi niyetli demokratlara bir çift sözüm var: Erdoğan'ın "Çankaya'ya çıkacağım" diye tutturması demokrasinin olmazsa olmazlarından değil. Çünkü bu dikey yükseliş stratejiisi, demokratik barışla uyuşmuyor. Toplumsal barış gereği de önemli bir gerçeklik. Daha sonra ülkede büyük hır çakacağını düşünmesem, aksi yönde tek satır yazmazdım inanın. Çünkü bu benim kişisel meselem değil.