Kan bir gün akacak damar bulamayabilir
Sigara, alkol, kötü beslenme, stres ve spordan uzak bir hayat, kalp-damar hastalıklarını tetikliyor. Atalarımızın 'Akacak kan damarda durmaz' sözü, uzmanlarca, 'Kan artık akacak damar bulamayacak' şeklinde değiştiriliyor.
Dünyanın birçok ülkesinde en sık rastlanan ölüm nedenlerinin başında kalp-damar hastalıkları geliyor. Hazır gıda tüketiminin medeniyet olarak tanıtıldığı günümüzde, kalp hastalıklarının daha da artacağı düşünülüyor. "Her şeyin başı sağlık" dediğimiz halde sigaradan, alkolden, kötü beslenmeden, spordan uzak bir hayattan kendimizi alıkoyamıyoruz. Hele büyük şehirlerde yaşıyorsak, stres ve kirli bir ortam da hastalıklara tuz biber oluyor. Peki ne yapmalıyız? Irsi olsa bile kalp-damar hastalıklarından korunmamız mümkün mü? Kalp sağlığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Mehmet Baltalı, öncelikle hazır gıda tüketimine dikkat çekiyor. "Hepimiz fast-food'uz" diyen Dr. Baltalı, "Akacak kan damarda durmaz diye bir atasözümüz var ya, işte o değişecek! Çünkü bu kötü beslenme mantığıyla kan, akacak damar bulamayacak" şeklinde konuşuyor.
RAKAMLAR KORKUTUCU... Endüstrileşme ve bunun getirdiği hareketsizlik, spordan uzak durma ve hazır gıdalarla beslenme gibi etkenler kalp-damarlarımıza zarar veriyor. Kalıtımsal sebepler de dikkate alındığında, tüm dünyada kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölümler yüzde 60'ı buluyor. Doç. Dr. Baltalı, "Bu korkunç bir rakam. En çok korktuğumuz hastalık kanser. Ancak Türkiye'de kanser, kalp krizi ve yetmezliğinden sonra ikincil ölüm sebebi. Bu açıdan bakarsak kalp damar hastalığı en korkuncu olanı" diyor.
ZENGİN-FAKİR DİNLEMİYOR Zengin ve fakir ülkeler arasında yaşam kalitesi bakımından fark olsa da kalp damar hastalıkları ekonomik güç ayrımı yapmıyor. Gelişmiş ülkelerde birinci ölüm sebebinin kalp-damar hastalıkları olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Baltalı, şunları söylüyor: "Az gelişmiş ülkelerde de birinci ölüm sebebi kalp-damar rahatsızlıkları oluyor. Yani, ister milyoner olun ister asgari ücretli bir işçi, başınızda bu dert olabilir."
SAĞLIKLI BESLENME ŞART! Kalbimizi korumak istiyorsak kesinlikle beslenmeye önem vermemiz gerekiyor. Dr. Mehmet Baltalı, bu konudaki açıklamalarını şöyle sürdürüyor: "Ülkemizin ekonomik durumunu göz önüne alırsak, birileri 'Nasıl besleneceğiz? Karnımız doysun yeter, maaşımız yeterli değil' diye karşı çıkabilir. Ancak burada önemli olan 'ne yersek yiyelim doğru yiyelim' mantığıdır. Mesela evde basit bir salata yapıyoruz. Sebze, sağlık demektir. Ancak sen kalkıp lezzet için üç kaşık yağ, bol tuz ve adı bile Türkçe olmayan garip garip soslar koyarsan, o salata değil 'bomba' olur." Damarlarımızın tıkanmaması için hayvansal yağ oranı yüksek gıdalardan uzak durmalıyız, hareket etmeliyiz, kan şekerimizi, kilomuzu ve tansiyonumuzu kontrol altında tutmalıyız. Ayrıca, az yağlı ve yağsız süt ürünleri yemeli, lifli besinler ve sebze-meyve tüketmeli, tuzu azaltıp hazır gıdalardan uzak durmalıyız.
HAZIR GIDA ÖMRÜ KISALTIYOR! Günümüz şartlarında beslenme alışkanlıkları da değişti. Bol yağlı ve kalorili fast-food tarzı yemekler hayatımıza girdikten sonra kalbimiz daha sık rahatsızlanır oldu. Fast-food'a savaş açan Doç. Dr. Mehmet Baltalı, ilginç bir örnek veriyor: "Rusya'da ilk fast food (hızlı yemek satan yerler) açıldığında önünde kuyruk olmuştu. Peki sonuç ne oldu? Bu ve alkolizm nedeniyle ülkedeki ortalama ömür 65'ten 57'ye düştü. Çünkü bol mayonez, tuz, hayvansal kökenli yağlar sağlığı alt üst ediyor. Biz kahvaltıyı es geçiyoruz. Öğle yemeğini hamburger, köfteyle geçiştiriyoruz. Akşam ise 'ye yiyebildiğin kadar' deyip saldırıyoruz. Sonra da nefes alamıyoruz."
TEHLİKENİN DİĞER ADI... Her yerde satılan cips, kraker ve şeker gibi gıdaların yapımında, özellikle de lokantalarda kullanılan yağlar, trans yağlar, kalp-damar sağlığını birinci derecede tehdit ediyor. 'Ticari yağlar' olarak da adlandırılan bu yağlar, bitkisel ve hayvansal sıvı yağların hidrojenle sertleştirilmesi sonucu elde ediliyor. Bu yağlarla tadına bayıldığımız kızarmış patatesler, soğan halkaları yapılıyor. Ticari yağların Amerika'da lokantalardan alınıp araçlarda yakıt olarak kullanıldığını anlatan Dr. Baltalı, "Küçük bir ek parçayla aracınızı 'trans' yağlar sayesinde istediğiniz yere
Hazırlayan: Pervin Metin
|