Yok ya da çok İnsanınbaşınanegelirseyayokluktanyadaçokluktangelir.Yokolandoymamışlığından,çokolanbıkkınlığındansapıtır. "Kuma" kelimesi Türkiye'de yıllarca kadınların korkulu rüyası, erkeklerin içten içe hayalleri oldu. Okumuş, çağdaş insanlar bunun yanlışlığını savundu, kuma getiren erkek, kumalığı kabul eden kadınlar hep cahil sayıldı. "HaydiKızlarOkula" derken amaç da; okumuş işsizlerin sayısını çoğaltmak değil, önce kadınları sonra erkekleri çağdaş seviyeye kavuşturmak oldu. Çünkü büyük bir kesimde bilgi yoktu. Törelere karşı gelme cesareti yoktu. Buna karşın işini kılıfına uydurma, kuma getirme geleneği çoktu... Hatta geçtiğimiz günlerde Antalya Alanya'nın Çıplaklı Belediyesi, yeni bir karar aldı. Eve kuma getiren erkeklere maddi destekte bulunulacağını açıkladı. Gerekçe ise hazırdı: "Karısıhastaiseneyapsın.Kumaalabilir..." Beldenin erkekleri de bu durumdan gayet memnun belediyenin adına yakışır durumlarını ortaya koydu: "Eşlerimiz3aytarlayagidiyor.Bizyalnızkalıyoruz.Kumaşart..." Kimi desin bilgi eksikliği, kimi desin erkeklerin cinsel dizginsizliği... Ama işte bu insanlarda birçok şey yok... Sapkınlıklar yoklukla başladı. Türkiye bu durumla boğuşurken İngiltere'den gelen bir başka haber de yalnız olmadığımızı gösterdi. 35 yaşındaki Gaiger adlı kadın, bir gün kocasına geldi ve şöyle dedi: "SevgilimNoeldebizimleyaşamakistiyor." Koca kabul etti. Bir kadın ve 2 adam aynı evde, erkek kumalığına ibret-i alem olarak yaşamaya başladı. Ancak kadında ve kocasında cinsel açlık ya da cehalet gibi bir durum yoktu. Keza erkek kumada da... Avrupa ükelerinde insanların yatak partneri bulmalaları ne kadar basit olduğu düşünülürse, bu grupta kimse 'uçkur' sıkıntısı çekmedi. Tam aksine bu kişiler, belli ki 'çokluktan' sapıttı. Herşeyinyaşanmışlığı,normalolmanınsıradanlıksayıldığıgünümüzdeinsanlardoğrukabuledilenlerifazlazorlaroldu. "Neden olmasın" diye başlayan fikir bozukluğu, çokluktan kaynaklandı. İşte bu yüzden başımıza ne geldiyse ya yokluktan, ya çokluktan geldi. Pornoticaretiençok,kadınlarınısaklayanşeriatülkelerindeyayıldı. Acemiruhu,birdahasadeceustaoluncayaşandı. Yaçokçirkinkızlar,yaçokerkektanımışkızlarevdekaldı! Hayatıboyuncaçapkınlıkrekorunakoşanerkekler,sonundaanneleriningelininerazıoldu. Heryaşbizeyenibilgilergetirdi,amayaşlananherinsansonundaçocuklukhalinegeridöndü. Yani yokluk ve çokluk hep aynı sonuca ulaştı. Yine de insanlar hep daha fazlasını istedi. Başardıkça da başa döndü. Aslında en zor olan "Normalinsan" standartında kalabilmekti. Ne çok az, ne çok fazla... Ne cahil, ne fazla bilmiş.... Sıradanlık belki canımızı sıktı ama çözüm doğrulardan vazgeçmek olmamalıydı... İnsanın nerede duracağını bilmesi belki de en önemli hayat bilgisiydi. Çekmeden ve bıkmadan yaşamak en güzeli.... Unutmayın, Süratdaimafelakettir... İnsanzamanzamanfikrindedefrenebasmasınıbilmeli...
Servisi 
İnsanın başına ne gelirse ya yokluktan ya da çokluktan gelir. Yok olan doymamışlığından, çok olan bıkkınlığından sapıtır. 
