'Bu daha iyi günlerimiz' Türkiye'de gelir düzeyindeki çarpıklığın sosyal hayatı bozduğuna dikkat çeken İTO eski Başkanı Yıldırım, 'Sokağa bile çıkamıyoruz. Her şey kötüye gidiyor' dedi
Önceki gün bir araya gelerek sohbet imkanı bulduğumuz İstanbul Ticaret Odası eski Başkanı Mehmet Yıldırım, Türkiye'deki gelir adaletsizliğine dikkat çekti. Suç ve suçlu sayısındaki patlamayı gelir dağılımındaki çarpıklığa bağlayan Yıldırım, eldeki imkanların tüm yurda yayılması gerektiğini, aksi halde durumun daha da kötüleşeceğini belirterek, "Sokağa çıkmaya korkuyoruz. Bunlar daha iyi günlerimiz. Çarpıklık böyle giderse daha büyük sıkıntılar yaşarız. Bir yerden başlamak lazım, bu yükü kaldıramıyoruz" diye konuştu.
'HERHOLDİNGEBİRİL' Mehmet Yıldırım, sosyal patlamanın önüne geçmek için formüllerini şöyle anlattı: Ben Başbakan olsam çağırırım holdingleri. "Muş senin", "Bingöl senin", "Hakkari senin" derim. Odalara da "Bu kadar gezilere para harcayacağına, şurayı da sen al" derim. "Benden de sana bu kadar teşvik, git iş yap orada" derim. Türkiye'nin ne kadar katili varsa İstanbul'da. Ne kadar evinden kaçan ama iyi ama kötü kadın, dilenci, deli İstanbul'da. İstanbul Belediyesi burada kadın evleri yapacağına Muş'ta, Bitlis'te yapsın. İstanbul'un göbeğinde hapishanenin ne işi var? Git doğuya kur, turizm oluşur, insanlar ekmek kazanır. Darülaceze'nin ne işi var burada? Götür Bingöl'e, Tunceli'ye, ora dakilere iş kapısı açarsın. Para harcayacaksan, orada harca. Üniversite yetkisi verilen vakıflara şart koşulabilir. Bu illerde birer fakülte açmazlarsa izin verilmez. O zaman bu imkanları tüm Türkiye'ye yaymak zorundayız...