'Paran yoksa öl!' 1 yaşındaki bebeğin acil ameliyat olması gerekiyor. Ama sigortasız babasına imzalatılan bin 500 YTL'lik senet ödenmediği için hastane operasyonu yapmıyor
Ankara'dan büyüklerimiz ne kadar "Hastane kapılarında kimse kalmayacak, herkes aynı sağlık hizmetini alacak" gibi süslü sözler söyleseler de gerçekler maalesef hiç de öyle değil. Her gün hastanelerde çeşitli skandallar yaşanıyor. Bir tanesini ben size anlatacağım. "Bu kadarına da pes artık!" diyeceksiniz. İstanbul'da Ş.B. adlı vatandaşın bir bebeği dünyaya geliyor. Bebek doğuştan sağlık sorunu olduğu için İstanbul Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldırılıyor. Hastanede acilen ameliyat olması gerektiği kararı veriliyor. Fakat doktorlar bu ameliyatın tek başına yeterli olmayacağını, birkaç ay sonra yeni bir ameliyat gerekebileceğini de söylüyor. Ş.B. bu olaylar olurken işe yeni başlamasına rağmen, sigorta prim süresi dolmadığı için sosyal güvenceden yararlanamıyor. Sürenin dolmasına 25 gün kala bebek ameliyat ediliyor. Sosyal güvencesi olmayan baba Ş.B. masrafları ödeyemeyince, hastane yönetimi kendisine bin500YTL'lik bir senet imzalatıyor. Eylül 2006'da yaşanan bu olaydan sonra, doktorlar baba Ş.B.'ye çocuğunun tam sağlığına kavuşması için 2 ay sonra tekrar gelmesi gerektiğini ve yeni bir ameliyat yapılacağını söyleyip, be beği taburcu ediyor. Ş.B. 2 ay sonra, yani Kasım ayında bebeği tekrar Şişli Etfal Hastanesi'ne götürüyor. Fakat acilen ameliyat olması gereken bebeği hastaneye almıyorlar. Gerekçe; babanın ödeyemediği bin 500 YTL'lik senet. Bu senet ödenmeden ameliyat yapılmıyor. Baba perişan, bebek perişan.. İddialar oldukça ciddi boyutta. Sanırım Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu olayı araştıracaklardır. Fakat burada önemli olan 1 yaşındaki bir bebeğin hayatı. Ge lin önce onun hayatını kur taralım...
Servisi 
Ankara'dan büyüklerimiz ne kadar "Hastane kapılarında kimse kalmayacak, herkes aynı sağlık hizmetini alacak" gibi süslü sözler söyleseler de gerçekler maalesef hiç de öyle değil. Her gün hastanelerde çeşitli skandallar yaşanıyor. Bir tanesini ben size anlatacağım. "Bu kadarına da pes artık!" diyeceksiniz.
