Risk de sorumluluk da siyasetin Son yılların en büyük mitingini gerçekleştiren DSP lideri Sezer: İşleri sivil kuruluşlara, askere havale etmeye çalışanlar var. Olağanüstü dönemde yükü siyaset almalı. Meydanlara çıkma cesaretini bir tek biz gösterdik
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başkent'teki mitingi değerlendirdi. İşte Sezer'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları:
* Bu, 14 Nisan'da yapılacak yürüyüşün bir provası mıydı? Bu Demokratik Sol Parti'nin toplantısıydı. 14 Nisan yürüyüşünün provası olacak olsaydı, oraya destek veren kuruluşların bizim toplantımıza gelmesi gerekirdi. Ama sadece DSP'nin inisiyatifi ve vatandaşlarımızın desteğiyle gerçekleşen bir miting oldu.
* Siz 14 Nisan yürüyüşüne destek verecek misiniz? Tabii ki destekliyoruz. Biz de orada olacağız. Ama siyaset yok ortada. Birileri işi sivil topluma, askere, TÜSİ- AD'a havale etmeye çalışıyor. Oysa var olan sorunların çözümü siyasetçide, demokrasidedir. Siyaset, olağanüstü dönemlerde olağanüstü işler yapmalıdır. Riski de inisiyatifi de siyaset almalıdır. Biz DSP olarak tek siyasi kurumuz inisiyatifi alan ve riskini göğüslemeye hazır olan. Meydana çıkan tek siyasi kurumuz. Sorumluluk aldık, yürüyoruz.
* CHP'nin de benzer bir toplantı düzenlemesini ister miydiniz? Ben CHP'yi de Sıhhiye'ye çağırdım. Ne yazık ki gelmediler. O toplantıda CHP de olabilseydi AK Parti'nin yüreğine daha büyük korku düşerdi. İkincisi, solun 2 önemli partisinin gerektiğinde güçbirliği yapabileceği ortaya konulurdu ki, toplum için önemli mesaj olurdu. 'ZAFER SARHOŞU DEĞİLİM'
* Bundan sonra hedefiniz nedir? Ankara'daki miting büyük yürüyüşümüzün başlangıcı oldu. Bu orada kalmayacak. Şimdi DSP gerçeğini topluma daha iyi gösterebileceğimiz yürüyüşe bütün Türkiye'de devam edeceğiz. Zafer sarhoşluğu içerisinde değiliz. Her gün ayrı bir ili, ilçeyi dolaşacağız. Önümüzde Osmaniye ve Trabzon gezileri var. İstanbul ve Ankara'da çeşitli toplantılar var. Zaten şimdiye kadar Ekvator'u defalarca dolaşacak kadar yol katettik. Bir pilot arkadaşım "Sen benden çok uçuyorsun" demişti. Türkiye'deki illerin büyük çoğunluğuna defalarca gittim. Ben kendimi Türkiye'nin çıkışını sağlayacak bir hareketin, bir büyük partinin başındaki adam olarak ve güçlü hissediyorum. Moral olarak, fizik olarak, inanç olarak güçlü hissediyorum.