Füsun Eczacıbaşı, eşi Faruk Eczacıbaşı'nın 20 yıl önce hayalini kurduğu 'kültür evi' projesini küçük bir farkla hayata geçirdi. Farklı kültürleri yansıtan ünlü tasarımcıların elinden çıkma objelerle dolu Karınca'nın Kanyon'daki mağazası 6 ayda 672 bin YTL ciroya imza attı.
Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı'nın 20 yıl önce çok istediği şeylerden biri, Karınca adında workshop'ların düzenlendiği, fikir tartışmalarının yapıldığı bir 'kültür evi' kurmaktı. Onun bu hayalini, mimar eşi Füsun Eczacıbaşı hayata geçirdi. Ama küçük bir farkla... Karınca bir kültür evi olmasa da farklı kültürleri yansıtan dünyanın en parlak tasarımcılarının elinden çıkma objelerle dolu bir mağaza. Önce Akmerkez'de ardından da yaklaşık 9 ay önce Kanyon'da açılan Karınca, metrekare başına satış performansıyla sadece Eczacıbaşı'nı değil, Kanyon yönetimini de şaşırttı.
2 MAĞAZA DAHA AÇILACAK Hafta içi 200, hafta sonu 500 kişinin ziyaret ettiği Kanyon'daki Karınca mağazası, 6 ayda 672 bin YTL ciroya imza attı. Eczacıbaşı'nın, "Başlangıç yatırımının daha şimdiden yarısını çıkardı" dediği Karınca için biri İstanbul'da, diğeri de Ankara'da olmak üzere bu yıl 2 mağaza daha açılma kararı alındı. Peki Karınca'da ne var? Fön makinesinden gürültücü komşularla başetme CD'sine, balerin şeklindeki rendeden sutyenden yapılan askılığa kadar akla gelecek ve gelmeyecek tam 3 bin çeşit ürün var. En ucuz ürün 5 YTL'lik telefon süsü. En pahalı ürün ise kapının girişinde de serili olan bin 600 YTL'lik ayı postu şeklindeki paspas!
GÜLÜMSEYEREK GEZİYORLAR 30-40 yaş arası üniversite mezunu ve meslek sahibi kişilerin, Karınca'nın müşteri portföyünü oluşturduğunu belirten Eczacıbaşı, "İçeri kim girerse girsin, bir şey almasa da gülümseyerek dolaşıyor. Bu benim için ticari başarıdan daha büyük bir mutluluk" diye konuşuyor. Peki bunun sırrı ne? Ünlü Fransız tasarım ürünleri firması Pylones başta olmak üzere, tasarım dünyasının favori isimlerinin elinden çıkma ürünlerini, Eczacıbaşı tek tek kendi seçerek listeye ekliyor. "Hediye almaktan ve vermekten mutlu olacağım objeleri seçiyorum" diyen Eczacıbaşı, gülerek, "Çocuklar bile arkadaşlarına başka hediye götüremez oldu. Neyse ki şikayetçi değiller" şeklinde konuşuyor. Eczacıbaşı, Karınca'nın başarısının nedenini, "Hediye pahada değil, arkasındaki düşüncede ağır olmalı. Kendi değerini belli eden hediyeler yerine, fikri belli eden bir hediyeyi seçmeyi tercih ederim. Son zamanlarda her şey birbirine benzedi. Bu çok sıkıcı. İnsanlar farklılık yakalamak adına, arkasında bir fikir olan bu ürünlere yöneliyor artık" sözleriyle anlatıyor.
LEHTO EN KÖTÜ YERİ VERDİ Peki birçok firmanın yer bulamadığı ve sıra beklediği Kanyon'da, mağaza kiralarken, bir avantaj yaşadı mı? Füsun Eczacıbaşı, açıkyüreklilikle anlatıyor: "Ne avantajı? 'Ben başka yerleri istiyorum' diyorum, Kanyon Alışveriş Merkezi'nin Genel Müdürü Markus Lehto, sürekli bana Karınca'nın bulunduğu 70 metrekarelik dükkanı gösteriyor. Tam ortasında devasa bir kolon bulunan, acayip bir üçgen formunda, 70 metrekarelik bir yer. 'Olurdu, olmazdı' tartışmalarında, tüm ısrarıma rağmen bana yine burayı verdiler. O zaman Markus'a 'En kötü yeri bana verdiniz' diye sitem etmiştim. O da bana 'Yaratıcılığın ile altından kalkarsın' demişti. O yüzden bir avantaj durumu yok yani. Ama geriye bakıp düşününce, her katın kendi içindeki tutarlılığı ve bütünlüğü idi gözettikleri ve bunu da çok iyi yaptılar."