Et, süt...
Türkiye'de bir işçi, bir kilo et alabilmek için ne kadar çalışmak zorunda? 2 saat 48 dakika. Almanya'da? 27 dakika.
*** Türkiye'de bir işçi, bir litre süt alabilmek için ne kadar çalışmak zorunda? 22 dakika. Belçika'da? 2 dakika.
*** Gazeteler, "işçi" sendikalarının araştırmalarına küçücük de olsa yer verdiği için, bu tür kıyaslamalı rezaletleri öğrenebiliyoruz... Ama aynı gazeteler, "köylü"nün feryadına kulak vermediği için, gözden kaçırılan rezaletler de var. Örneğin...
*** Bir litre sütü kaça satıyor köylü? 40 kuruşa. Markette kaça satılıyor? 1 lira 69 kuruşa.
*** Yüzde 400'den fazla... Kâra bak!
*** Pet şişede bir litre su kaça? 50 kuruşa. Yani? Yani köylü, sattığı bir litre sütün karşılığında bir litre su alamıyor... Köylünün sütü, sudan bile ucuz bu ülkede.
*** Ete bakalım... Dananın kilosunu kaça satıyor köylü? 7 liraya. Biz kaça alıyoruz? Kuşbaşı 20, bonfile 30.
*** Yüzde 300, yüzde 400.
*** Bitmedi... Kasaba gidip, ne diyorsunuz hep? "Bana yağsız dana eti ver." Hepimiz, dana eti istiyoruz. "Bana inek eti ver" diyen var mı? Ben duymadım.
*** Peki, kim yiyor bu inekleri?
*** Cevap maalesef şu... Köylüden 1 yaşındaki dananın kilosunu 7 liraya alıyorlar... 10 yaşındaki, artık süt vermeyen ineğin kilosunu da 5 liraya alıyorlar. Birleştir... Ortalaması, 6 lira. Sonra da, hepsini birden "dana eti" diye kakalıyorlar.
*** Böylece kâr, yüzde 500'e çıkıyor!
*** Hem canına okuyorlar köylünün, etini, sütünü yok pahasına elinden alıyorlar... Hem de "Bu köylü cahil, verimli üretim yapamıyor" diyerek, yurt dışından canlı hayvan ithal etmek istiyorlar... Gübrede, tohumda yaptıkları gibi.
*** Resmen bitiriliyor köylü. Yok ediliyor. Buğdaya, pancara, pamuğa gir... Aynı. Onun için hapislere düşüyor köylü... Onun için haciz yiyor. Onun için traktörünün borcunu ödeyemiyor. Onun için satıyor tarlasını, bahçesini. Kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi burası... Şimdi artık köylüsü bile kendi kendine yetemiyor.
*** Dikkatinizi çekerim... Sürekli "köylü, köylü" diyorum... Belki siz "şehirli" olduğunuz için üstünüze alınmıyor olabilirsiniz. Alınsanız iyi olur. Çünkü köylü ne kadar küçülürse, sizin yediğiniz kazığın boyu da o kadar büyüyor.
Yılmaz Özdil
|