Her gece oluşunda, zamanın tik takları ilerlediğince kirleniyoruz ve daha da temizlenemez oluşa doğru hızla yaklaşıyoruz. Elle tutulur gözle görülür bir kirlilik bu artık. Hiçbir şey eskisi gibi değil ve olması için umutlardan daha gerçekçi güvencelere ihtiyacımız olacak. Çığlıklarla boyun eğmekten başka çaremiz olmadığını kabullenerek ölüp gideceğiz. İzliyoruz buğulu bir camın arkasında, kötülüklere dair yaşanımlar hepimizi yokluyor. İyilik kuytuya kaçtı artık. Hepimiz insandık oysa, öyle doğmuştuk, bize öğretilenleri uyguladık, akla kulak tıkayarak, ellerin silahlara davranıp, cinayetlere soyunduğu nöbetlere kadar. El yordamı ile arayıp bulduklarımızı koruyamadık. Erkektik, güç aldık köklerden, bittiğinde arayamadık kaybettiklerimizi. Erkek olmak tüm soruların en baştan verilmiş cevabı idi. Sustuk, ayrıca dinlemedik de. Kadındık, çamurda bir yudum su için çabaladık, yılmadık, mücadeleye devam ettik. Zaman geldi rolleri değiştik, var olmaya dair emeklerin suçlarını sırayla üstlendik. Hiçbir şey eskisi gibi değil ve mutluluğun izini aramaktan vazgeçtik, anlık sevinçlerle idare ediyoruz. İçlerimizde kirli bir oda inşa ettik, kötü düşünceleri oraya atarak rahatlıyoruz. Şimdilik öylece devam ediyoruz, bekliyoruz. "Herkes nasıl göründüğünü biliyor, yine de 'kim' olduğunu sadece bazıları biliyor. http://sifirnoktasi.blogspot.com