Yangın söndürücü
Sanki maçtan önce yangın tatbikatı yaptırılmış da, yangından üç puanı kurtarması öğretilmiş itfaiye erleri gibiydi Fenerbahçeli futbolcular. İlk yarıda ayaklarına dolanan gecenin ikinci yarısında, ayakları ve yürekleri aynı coşkudaydı. Ve harika gollerle üç puanı aldılar. Bursa gibi bir yangın yerinden ancak böyle alınırdı üç puan.
***
İlk yarıda harcı mücadele kokan, ikili mücadelelerde ayakta kalan ve sürekli pozisyon üreten Bursaspor'du... Daha ilk dakikada Edu'nun yanlış pasıyla, Fenerbahçe'nin yenik duruma düşmesi direkten döndü. Bu dakikalarda tek forvetli çaresiz Fenerbahçe etkisizdi yine. Milli takımlarından davetiye alan Lugano ve Edu, Bursaspor akınlarına davetiye bastırıyordu. Kaptan ÜmitÖzat solda balon şişiriyordu aralıksız. Sadece Serdar güven veriyordu kalede. Ne olduysa ikinci yarıda oldu. Alex'in kafa golü mücadeleyi alevlendirdi. Ardından Kezman'ın kafası ikinci golü getirdi ve dertlerini boşaltmış karıncaların hamaratlığı başladı Sarı-Lacivertliler'de. Kaç maçlık deplasman çaresizliğine kurşun döktürmüş futbolcular, sahada döktürüyordu. DenizBarış'ın attığı üçüncü gol, sezon başından beri Fenerbahçe'nin özlediği en anlamlı "takımyıldızları" golüydü. Son gol ise ırgat ruhlu Tuncay'ın zıpkın gibi girişine, Alex'in aynı güzellikte eşlik ettiği harika bir goldü. Kaleci Serdar dün gece muhteşem oynadı.
***
Dün gece çok oldu Fenerbahçe. İkinci yarıda futbol oldu, asker oldu, şampiyonluğun en anlamlı işaret fişeği oldu. Kaç zamandır şampiyonluğa uyuşuk biçimde ilanı aşk edenler, belki de ilk kez gözleri açık hayal etti şampiyonluğu. Dün gece Alex'in kulağına üflenen başka bir adı vardı. "Yangınsöndürücü!"