Demirel: Yüzde 40'lık Meclis'in Köşk tercihi hoşnutsuzluk yaratır.
Demirel'den Çankaya'ya "hoşnutsuzluk" freni: Seçmenin yüzde 40'ını temsil eden Meclis'in, Cumhurbaşkanı seçmesine hukuki engel yok... Ama halkı hoşnut etmez.
Erdoğan'a tavsiye Özal'ı hatırlatan Demirel şöyle dedi: 'Yüzde 21.75'le Çankaya'ya çıktın' dedik. Özal yaşasa bırakacaktı... Demirel, Erdoğan'a, "Halka seçtir" tavsiyesinde bulundu.
***
'Köşk için hukuk yetmez'
Demirel, hükümetin seçmenin yüzde 26'sını temsil ettiğini vurguladı ve Özal hatırlatması yaptı: 'Yüzde 21.75'lik Cumhurbaşkanı' tartışması yeniden başlar. Özal da vefat etmese istifasını verecekti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken, tartışmalar da hız kazanıyor. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de "Sadece hukuk yetmez" diyerek yeni bir tartışmanın kapısını açtı:
* Gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz? Bugünkü tartışma kural yokluğundan doğmuyor. Tartışma TBMM'nin temsili bir Meclis olmasına rağmen, 2002 seçimlerinde 41 milyon oyun 17 milyonunu almış olmasından geliyor. Yani bugünkü Meclis Türkiye'deki seçmenin yüzde 40'ını temsil ediyor. Ha, yüzde 40'ını temsil etmesi legal mi? Evet, legal. Yalnız Türkiye Anayasası'nın 67. maddesi "Seçim kanunları hem istikrarı hem de temsilde adaleti sağlayacak şekilde düzenlenir" diyor. Bizim seçim kanunumuz temsili adaleti sağlayacak şekilde düzenlenmiş değildir. Hep tartışmalar çıkıyor. Ve bugünkü siyasi iktidar, Türkiye'deki seçmenin yüzde 26'sına sahip. Bugünkü siyasi iktidar partisi, istediği kişiyi Cumhurbaşkanı seçtirebilir. Hukuken tartışma konusu olacak bir şey yoktur. Ancak, siyasi olaylardır bunlar, genellikle de hukuk yetmez. Hukuk şarttır, lazımdır. Hukuk çok kere halkın hoşnutluğunu sağlar; bazen de sağlamaz. Hukuksuzluğu savunmuyoruz hiçbir şekilde. Ama, hukukun tam manada mevcut olması dahi bazen hoşnutsuzluğu sağlıyor.
* Cumhurbaşkanı bu Meclis'te seçilirse, tartışmalar devam eder mi? İktidarın gerek temsil bakımından muhatap olduğu, gerekse laiklik üzerine yapılan tartışmalar seçim sonrası da sürer. Eğer parti başkanı Cumhurbaşkanı olursa, Cumhurbaşkanı'nı hedef alan birtakım tartışmaların sürebileceği endişesini uyandırıyor.
* Özal'da da "temsil" tartışması olmuştu. Siz "Yüzde 21.75'in Cumhurbaşkanı" diye nitelemiştiniz. Turgut Özal, yüzde 35 oy almıştı. 166 sandalyeye sahipti. Cumhurbaşkanlığı seçimine gitmeden kısa süre önce yapılan İl Genel Meclisi seçimlerinde yüzde 21.75 oy aldı. ANAP Grubu kendisini seçecek kadar oya sahipti. Cumhurbaşkanı seçti. Ama o gün, o grup Türkiye'nin yüzde 21.75'ini temsil ediyordu. Bizde dedik ki: "O zaman her 5 vatandaştan 4'ünün oyunu taşımıyorsunuz." Çok eleştirilere sebep oldu. Eğer Özal sağ olsa idi, Cumhurbaşkanlığı'nı zaten bırakacaktı. Bugünkü iktidar Cumhurbaşkanı'nı seçerse, bu tartışma devam edecek. İlk yapılacak genel seçimde, eğer bugünkü iktidar 2002'den az oy alırsa, daha da alevli devam edecek. O zaman birçok insan diyecek ki: "Sizin zaten halktaki temsil gücünüz bir evvelkinden aşağıydı."