Gaffur'un çilesi bitmez
Zavallı Gaffur'cuğun çektiğini "Acı Hayat" ın Nermin'i bile çekmiyor. Gaffur'un beklenmedik yükselişi; ünlülere, köşe yazarlarına, hatta maliyecilere bile dert oldu. Peker Açıkalın başlangıçta iyi niyetliydi; gazete ve televizyonlara belli bir sabır çizgisini ihtiva eden demeçler vermekten gocunmadı. Ama sonunda o da başa çıkamaz oldu, "Buzda Dans"ta Zoro'luğa soyunan Bülent Polat misali agresif feryatlar koparmaya başladı. Sinan Çetin "Makina"da "Avrupa Yakası" na eklenen yeni karakterler için "Bazı oyuncular ayrılınca Gülse Birsel'le dizinin tiplemelere bu kadar bel bağlamaması gerektiğini düşünerek yola çıktık" gibisinden cümleler kuruyordu ki sözü yarım kaldı. Önemli bir açıklama yapıyordu aslında. Gerçekten Gaffur, "Avrupa Yakası"ndaki tiplemelerden biri sadece; bir bölüm hiç görünmese dizinin temposu etkilenmez. Açıkalın'ın oyunculuğu elbette büyük bir alkışı hak ediyor, ancak Gaffur'un "topluma yanlış örnek oluyor" diye abartılacak bir tarafı yok.