Bez bebeklerin, tahta arabaların revaçta olduğu dönemde çocukların hayalleri çok büyüktü. Şimdiki çocuklar ise sanal ortamda korkunç canavarlarla savaşı öğrenerek büyüyor....
Çocuk gelişiminde önemli rol oynayan oyuncaklar, internetin ezici gücü karşısında güçlükle de olsa ayakta durmaya çalışıyor. Gelinlik giydirilmiş plastikten ya da bezden yapılan bebeklere bayılan, saatlerce evcilik oynayan kız çocukları, tüm gün tahta arabalar ve sopadan yapılmış atlarla oynayan erkek çocukları hem fiziksel hem de ruhsal açıdan güçlenir, hayal dünyaları da bir o kadar güzelliklerle dolu olurdu... Anne-babalar da çocuklarıyla ilgili öksürük ve ateş dışında bir hastalık yaşamaz, ne psikolog bilirdi, ne de pediatri uzmanları... Ancak acımasız zaman, çocukluk çağı oyuncaklarımızı da aldı götürdü...
VARSA YOKSA İNTERNET Şimdi devir internet devri... Evinde bilgisayarı olan çocuklar evde; bilgisayarı olmayanlar da internet kafelerde bütün gününü canavarlarla yaptıkları savaş oyunlarıyla geçiriyor. Üstelik artık oyuncakların yüzüne de bakmıyorlar. Varsa yoksa bilgisayarda oyun... Kızlar bile bebeklerini internetteki oyun sitelerinden seçip, orada giydiriyor, hayallerini sanal ortamda kuruyor. Ancak bir kesim var ki, adeta teknolojiye kafa tutuyor. Tarihi Eyüp Oyuncakları'nın yok olmasına gönlü razı gelmeyen sekiz kadın, 2005 yılında başlatılan bir projede aldıkları eğitimi tek başlarına gönüllü olarak sürdürüyor. EVLİYA ÇELEBİ ANLATIYOR Belediyenin desteği ile tarihi Eyüp Oyuncakları'nın yapımını gerçekleştiren ve kapılarını küçük-büyük tüm ziyaretçilere açan oyuncak ustası kadınlardan Gülçin Yılmaz ve Zuhal Süheyla Solmaz ile konuştuk.
* Eyüp Oyuncakları'nın tarihini ve bugününü anlatır mısınız? Eyüp Oyuncakları'nın geçmişi 18'inci yüzyıla kadar dayanmaktadır. Hatta Evliya Çelebi Seyahatnameleri'nde Eyüp Oyuncakçılar Çarşısı'ndan 100 dükkan ve 105 zanaatkardan bahsetmiştir. Bu çarşının o dönemden 1950'lere kadar oyuncakçılığın tek merkezi halinde olduğu bilinmekte. Fakat 1950'lerde sektör plastik oyuncakların yaygınlaşması ile yok olmaya başladı. Biz belediyeden aldığımız destekle faaliyetlerimize başladık.
* Bu kültürden toplumu haberdar etmek (özellikle çocukları) için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Bizler Eyüplü insanlarız ve bu kültürü çocuklarımıza yansıtmayı, bir nostaljiyi herkes için canlandırmayı çok istedik. Sesimizi duyurmak için çalışıyoruz. Çevreden iyi tepkiler alıyoruz. İnternetten yararlanıyoruz. Bize misafir olmak isteyen okullar oluyor. Çocukları ağırlıyoruz ve birlikte boyamalar yapıyoruz. Bir Eyüp Oyuncağı'nın nasıl yapıldığını görme imkanı veriyoruz. Çocuklar yaratıcılıklarını kullanıp istedikleri gibi oyuncaklarını boyuyor. Geçmişimizi de anlatıyoruz. Onlara masal gibi geliyor. Kendilerini bir masalın içinde hissetmek çok hoşlarına gidiyor.
ÖNCE YADIRGIYORLAR * Günümüz çocukları bilgisayarda oyunlarla büyüyor. Sizin oyuncaklarınızla ilk karşılaştıklarında tepkileri ne oluyor? Başta çok yadırgıyorlar. Renkleri dikkatlerini çekiyor ve bilinen oyuncaklardan farklı olduğu için şaşırıyorlar. Bir de bugün çocuklar daha asosyal büyüyor, daha bireyseller ve teknolojik oyunlarla karşı karşıyalar. Tabii ki bu durumun getirdiği artılar da vardır ama söz konusu olanlar çocuk nihayetinde. Eğlenmek, öğrenmek, bir oyuncakla etkileşim içine girmek, kimi zaman arkadaşları ile paylaşmak hoşlarına giden bir şey. Fakat bu kültüre yabancılar.
* Oyuncaklarınızın, çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimlerine yararı var mı? Üflemeli, sürmeli, itmeli ve de ritm tutmayı gerektiren oyuncaklarımız var. Bu oyuncaklar onların kas gelişiminde ve ritm duygusunu edinmelerine destek veriyor. Aynı zamanda paylaşımı öğretiyor. Çünkü bazı oyuncaklarımız karşılıklı paylaşarak oynanacak türden. Çocuklara arkadaşları ile birlikte oyun oynama imkanı sağlıyor. Bu da paylaşım duygusunun gelişmesine de destek veren bir durum.
UZMAN DESTEĞİ... * Bu konuda profesyonel destek alıyor musunuz? Her eski Eyüp Oyuncağı'nı günümüze uyarlamadan önce okul öncesi eğitimle ilgili olarak Marmara Üniversitesi Yr. Doç. Dr. Tosun Yalçınkaya'dan destek alıyoruz. Kendisi zaten Eyüp Oyuncakları konusunda geniş bir bilgiye sahip.
* Anne-babalar sizin oyuncaklarınıza nasıl tepki gösteriyor? Çocuklarına almak istiyorlar mı, yoksa sadece bakıp geçiyorlar mı? Sadece bakıp geçen de var ama geçmişten bir parçayı görmek onları da heyecanlandırıyor. Bu kültürü çocuklarına tanıtmak istiyorlar. Zaten bizim amacımız da bu; Eyüp Oyuncakları'nın o eski kültürünü yaşatmak, yansıtmak. Hatta bazıları kendileri için alıyor. Bazı gençler ise 'süs olsun' diye almak istiyor.
NOSTALJİ OLUYOR * Özel olarak ilgilenen de var mı? Bazı insanlar geçmişi tekrar yaşamak, çocukluklarına dönmek istiyor. Anneanneler, dedeler oyuncaklarımızı gördüğünde heyecanlanıyor. Ya da kitaplardan resimlerden gördükleri, hikayelerini dinledikleri oyuncakları karşılarında görmek o döneme yetişememiş olanları heyecanlandırıyor. Bu kültürün bir parçasına sahip olmak, hatıra olarak saklamak istiyorlar. Hatta yurtdışından bir gurbetçi bize ulaşmak için bayağı uğraşmış. Çünkü çocuklarına hediye götürmek istiyormuş. Bize geldi, çok mutlu olmuştuk...
* Oyuncakların yurtdışında tanıtılması için bir girişiminiz var mı? Bunu çok istiyoruz. Nasıl Ruslar'ın Matruşkası, Hollanda'nın takunyaları varsa biz de Türkiye'nin Eyüp Oyuncakları olarak ülkemizin adını duyurmak, kültürümüzü yansıtmak istiyoruz.