Aileden Sorumlu Bakan Çubukçu: Başkasının hayatı ilgimi çekmez. Bu yüzden magazin izlemem.
***
Magazin izlemem
Bakan Nimet Çubukçu: Babam bana, "Başkasının hayatını izleyen, kendi hayatını kaçırır" derdi. O yüzden magazin haberlerinden uzak dururum.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile İstanbul Sarıyer'deki evinde bir haftasonu buluştuk. Siyasi tartışmalardan uzak kadın kadına hoş bir sohbet gerçekleştirdik.
Size 'Sayın Bakanım' yerine 'Nimet Hanım' dersem rahatsız olur musunuz? Asla olmam. Taşıdığım ünvanı önemsemek ve gurur duymakla birlikte, bunun herkes tarafından saygı çerçevesinde ele alınması gibi bir isteğim yok.
Eşinizle nasıl tanıştınız? Eşimle gençliğimin ilk dönemlerinde ortak çevremizde tanıştık. Tanıştıktan sonra evlilik sürecine girdik, çok uzun yıllar sürmedi, hızlı bir şekilde nişanlandık. Okul bitmeden de üniversitede öğrenciyken evlendik.
Kayınvalide-gelin çekişmesi olur mu? Kayınvalidem çok özeldir. İki erkek çocuk sahibi bir hanım olarak, beni kendi kızı gibi benimsedi. Öğrenciyken final dönemlerimde onlara giderdim. Aktif ve toplumsal yönde rol üstlenebilen bir kadın.
Ailenize vakit ayırabiliyor musunuz? Eşim ve oğlum benim yaptığım yemekleri çok beğenir. Vakit buldukça yapıyorum. Eşime tabii ki çok fazla olamasa da zaman ayırıyorum. Birbirimizi o anlamda çok iyi anlayan, aynı zamanda birbirini sevmekle birlikte iyi arkadaşlık edebilen bir çiftiz.
Göreviniz gereği magazinsel olaylara da yorum yapmak durumunda kalıyorsunuz. Boşanan çiftler, çocukları, aldatmalar... Magazini takip ediyor musunuz? Takip etmiyorum. Başkalarının hayatları ilgimi çekmez. Rahmetli babamın bir tavsiyesi vardı: "Başka birinin hayatını dışardan izlemek, aslında kendi hayatını kaçırmaktır, başkalarının hayatını izleyenler kendi hayatlarını yaşayamazlar". Belki bu da bir gerçekliktir, bunu kabul etmek lazım. Ünlülerin hayatları konu yapılırken, çocukları ve aileleri de düşünülmeli. Burada ünlüleri eleştirmiyorum. Sanıyorum gündüz kuşağı olmamak kaydıyla, çocukları korumamız adına, çok geç saatlerde, ilgilisi varsa izlesin. Sansürlenmeyip, belli bir mantık çerçevesinde sınırlandırma yapılması gerekiyor
Kadına ve çocuğa şiddet konusunda toplumda tiplemeler var mı? Şiddet konusunda medyanın kullandığı prototipler vardır. Başka konularda da var. Mesela, bir çocuk istimarı sözkonusu olduğu zaman, genellikle esmer, sakallı bir tip resmi çizilir. Oysa ki bu sarışın, temiz görünümlü ve çok iyi giyimli birisi olabilir. Dolayısıyla, çocukları böyle bir risk konusunda uyarmamış olabiliriz. Aslında bu işin bir tipi yok. Özellikle kadına şiddet konusunda tek bir nedene bağlamak, kırsalda, eğitimsiz kişilerce demek, toplumu da yanlış yönlendirmektir. Kentli ve iyi eğitimli bir kadın, iyi eğitimli eşinden şiddet gördüğü zaman bunu saklıyor. Şiddet gören bir kadın hangi düzeyde olursa olsun utanmadan çekinmeden, hakları konusunda ortaya çıksın ve bunu talep etsin.