Mendilleri hazırlayın!
Oldum olası roman uyarlamalarını severim. Hele bir de sevdiğim bir yazarın eseri uyarlanmışsa, ofilmeilgivealakamdahadaartar. Elbetteuyarlananeserkatledilmediğisürece. W.Somerset Maugham'ın bir romanından uyarlanan "Duvak" filmi, Oscar yarışının doruğa tırmandığı bu ayda sessiz sedasız bir şekilde vizyona girdi. İlk başlarda kırık bir aşk hikayesi gibi gözükse de, Çin'inkomünizmegeçmedenöncekiperiyodunu anlatması açısından ilgi çekici bir çalışma. Londra'da yaşayan ve üst sınıfa mensup bir kadın olan Kitty, bakteriyolog olan Dr. Fane'in evlilik teklifini kabul eder ve onunla birlikte Şahnghay'a taşınır. Walter kendisini işine ve eşine adarken, Kittykocasınıbaşkabirerkeklealdatır. Walter eşinin bu sadakatsizliği karşısında, intikam almak amacıyla koleranınkolgezdiğiÇin'inücrabirbölgesindekiteklifikabuleder ve eşini de yanına alarak zorlu bir yolculuğa çıkar. Uyarlamalarındaki en büyük sorun kitaptakiruhunbeyazperdeye bir türlü aktarılamamasıdır. Bu nedenle edebiyatseverler bir roman/hikayeyi sinemada izlediklerinde hayalkırıklığınauğrarlar. Bu kez durum gerçekten farklı. Daha çok Uzakdoğu'da geçen aşk romanlarıyla tanınan W.Somerset Maugham'ın "The Painted Veil" adlı eserinden uyarlanan "Duvak" romanaihanetetmemişbirçalışma.Kitabınruhubeyazperdeyefazlasıylayansıtılmış. Kitap sinemaya uyarlanırken neredeyse hiçbir bölümü feda edilmemiş. Bu nedenle hikaye, hiçbir boşluğu olmadan ilerliyor. Ama hiçbir şekilde sıkıcılığa da düşümüyor. Görünürde aşık bir adam ve ihanet eden bir kadın hikayesi gibi gözükse de aslında yan karakterlerle 1920'lerinÇin'indekisosyalvepolitikhayatanlatılıyor. O yıllarda, İngilizler her yerde olduğu gibi Çin'de de ayrıcalıklılar. Doktorundan casusuna, rahibesine kendi politikalarını yaymakla meşguller.Dr. Fane gibi istisnalar tabii ki kaideyi bozmuyor. Rahibeler para karşılığında yeni doğmuş çocukları fakir ailelerden satın alıyor ve onları Katolikyapıyor. Yani misyonerlik faaliyetleri kolera tanımıyor. Bir taraftan da Çin için için kaynıyor. Hem Batılılar'ın orada ne aradığını sorguluyor hem de ÇinDevrimi'ne bir hazırlık yapıyorlar. "Duvak" diğer aşk hikayelerinden ayıran işte bu toplumsalolayların çok ince bir şekilde fonda işlenmiş olması. Oyıllaraadetabiraynatutuyor. Hatta Batıların orada ne işleri olduğunu hakikaten sorguluyor. Dr. Fane'in misyonerler hakkındaki düşünceleri, hatta baş rahibenin Tanrıileilgiliitiraflarıgerçektençokçarpıcı. Yönetmen John Curran çok inandırıcı bir atmosfer yaratmış. Bu inandırıcılık daha jenerikte kendisini belli ediyor. Belgesellerdenalınmışçeşitligörüntülerle filmin çeşitli parçalarıyla içiçe geçirilmiş. Tıpkı hikayede iç içe geçen aşk hikayesi ve toplumsal olaylar gibi. Filmin her karesi zenginbirgörselliğesahip. Bunda görüntü yönetmenin payı kadar seçilen mekanlarınsinemasalgörselliği de önemli bir pay oynuyor. Atmosfer yaratmada yönetmene büyük destek sağlıyor. Yaklaşık onyılıaşan yapım aşamasından sonra hayata geçen filmi EdwardNortonveNaomiWatts sırtlanıyor. Hem canlandırdıkları karakterlere hayat veriyorlar hem filmin prodüktörlüğünü yapıyorlar. "Sihirbaz"dan sonra bir kez daha bir dönem filminde karşımıza çıkan EdwardNorton,rolündeçokinandırıcı. King Kong'un sarışını NaomiWattsdaenazonunkadariyi. IfFilmFestivali ve Oscar adayı filmlerin arasında hak ettiği seyirciyi bulamayan bu güzel çalışmayı pas geçmeyin.