Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 24 Şubat 2007  
KONUYLA İLİŞKİLİ DİĞER YAZILAR
Kekemelik kader değil
Çocuklarda durum
Nasıl davranılmalı?

Kekemelik kader değil

Kadınlara oranla erkeklerde üç kat daha fazla görülen kekemelik, hastalıktan sayılmıyor ama pek çok kişiyi neredeyse hayatından bezdiriyor.



Erken yaşta başlayan ve nedeni hakkında kesinleşmiş bir bilgi olmayan kekemelik, aslında bir hastalık değil. Her ne kadar kişinin hayatını zorlaştırsa, pek çok sıkıntı yaratsa da, kekemeliğin tedavi edilebilir bir konuşma bozukluğu olduğu belirtiliyor. "Tedavideki amaç, iyileştirmek değil, konuşmanın akıcılığında düzeltmeler yaparak iletişimin kalitesini artırmak olmalı" diyen uzman odyolog ve psikolog Sevtap Babayiğit, kekemeliğin hangi durumlarda ortaya çıktığı, tipleri, nasıl davranılması gerektiği ve tedavisi konusunda önemli açıklamalarda bulunuyor. Değişik toplumlarda değişik sıklıklarda yaşanan kekemelik, erkeklerde, kadınlara oranla üç kat daha fazla görülüyor. Kekemeliğin bir karakteri de ailede görülme sıklığının yüksek olması ve nesilden nesile ortaya çıkması. Bu durum uzmanlarda, genetik faktörlerin de önemli olabileceğini düşündürüyor. Pek çok açıdan kekemelik bir çeşit çocukluk rahatsızlığı sayılıyor. Şüphesiz çok ileri derecede kekemeliği olan birçok yetişkin mevcuttur ama hemen hemen tüm vakalarda rahatsızlık okul öncesi çağlarda oluşuyor.

HANGİ DURUMDA YAŞANIYOR?
Kekemeliğin ciddiyeti zaman içinde farklılık gösteriyor. Bazen ortadan kalktığı gibi, bazen de çok ciddi bir tablo yansıtabiliyor. Bazı kekemelerin tek başınayken, bir hayvan ya da bebekle konuşurken, şarkı, şiir söylerken, küfrederken kekelemedikleri biliniyor. İlginç olaylardan biri de kekemenin tiyatro oyununda başka bir kişiliği oynarken kekelememesi veya birkaç lisan bildiğinde sadece bir lisanda kekeliyor olması. Kekemelerde ciddi bir tablonun oluşabileceği durumlar ise şöyle:

* Kalabalığa konuşma yapılması.

* Telefonla konuşma anı.

* Uzun kelime söyleme zorunluluğu.

* Kısa sürede konuşma mecburiyeti.

* Sabırsız bir dinleyiciye birşeyler anlatma durumu.

* Duyulmadığında tekrarlama hali.

* Reddedildikleri zamanlar. Tipik bir kekeme diğer yönleri ile herkesten farksızdır, hiçbir fizyolojik ve yapısal farklılık göstermez. Ortak bilinen birşey de genelde kekemelerde konuşmanın geç başladığı ve ülasyon bozukluğu' denilen bazı seslerin yanlış telaffuzunun çocukluğunda varolduğudur.

DÖRT FARKLI TİPİ VAR
Konuşmanın akıcılığı ile ilgili bir iletişim bozukluğu olan kekemeliğin dört tipi bulunuyor. Bunların; dikkat çekecek kadar anormal duraklamalar, ses veya heceleri uzatmalar, tekrarlar ve bazı patlamalı sesler denilen harfleri çıkartmadaki zor ataklar olduğunu açıklayan uzmanlar, kekemeliğin bazı özelliklerinin ikincil özellikler olduğunu belirtiyor. Vücut ve yüz hareketlerinin de kekemenin durumdan kaçma çabalarına eklendiği durumlarda, bu tip davranışların bir özelliği, olayı daha anormal duruma dönüştürmeleridir. Hatta bazı kekemelerde terapi seansları sadece bu ikincil davranışları ortadan kaldırmayı amaçlar ki, söylenmeye çalışılan daha iyi anlaşılabilsin. Kekemelerin çoğu konuşmalarını daha akıcı hale getirme amaçlı pek çok strateji kullanabilir, ama bu stratejiler zaman içinde sorunu çözmeyip daha karmaşık bir ızdıraba dönüştürebilir. Bu da psikolojik sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlar.

TEDAVİ UZUN SÜRÜYOR
Seanslar halinde ve değişik yöntemler uygulanan kekemeliğin tedavisi uzun sürüyor. Tedavi öncesi asıl amaç saptanıyor, fikir birliğine varılması gerekiyor. İstenilen kriterler tedavi aşamalarının ana hatlarını belirliyor. Durum böyle olduğunda hekime büyük görev düşüyor. Her tedavi metodundan haberdar olması gereken hekimin hastasını tanıdıktan sonra hangi metodla tedavi uygulayacağında başarılı sonuç alacağını bilmesi ve ona göre kendini- hastasını yönlendirmesi gerekiyor.




DİĞER SAKLAMBAÇ HABERLERİ
Evlenmiyorlar ama...Sürpriz boşanma
El ve ayak sağlığı için...Oscarlar için her şey hazır
Modacılar da savaşa katıldı23 Uğursuzluk mu şans mı...
Yürek dayanmaz!Teo&Bülent
5x5 KalenderArtık duvarları yıkma zamanı
Alışverişin keyfine varın'Nikebana' tasarımları...
Modern rüzgarlarMasanın şıklığı
'Lidya' büyüsüGünün her dakikasını yaşamak...
Nişantaşı bu akşam coşacak...Efsaneler aramıza geri dönüyor
Eski dostlarla yine yeni yenidenBuradan kim, nasıl bakabilir?
Evliliğe doğru...Samba kralları
Çinliler kenetlendiGenetik güzellik
Çevrecilerden gönüllü yardımMahrum kalmayın
Giydirin güzelleşsinKahve lekeleri...
Pratik bilgilerVizyona girenler
Teknolojik ürünlerBunları biliyor muyuz?
Hatırla Sevgili -41-Acil servis
Günün mönüsüÇelebi Çiçek ile tarot kartları
Aşk mesajlarıOya Germen yarın başlıyor
İrfan Gürkan Çelebi: Aşk...Timuçin Güner: Rober...
GÜNCEL
Yürek Yürek acısı
19 yaşındaki genç, kalp krizi geçirerek can verdi Okan'ın babasının...
Mutluluk Ağar'landı
Badem seferberliği
Cepten naklen kaza
Hayırsız kocaya nafaka hapsi
Gül'ü babası gülümsetti...
Esenler'de apartman boşaltıldı
SPOR
Ummadık Ummadık taş!
Geçen yıl Fenerbahçe'yi çelmeleyerek Cimbom'u şampiyon yapan Denizli,...
Boksör gibi olmalıyız
Fatura bu üçlüye
Kartal'ın kader günü
Beşiktaş'tan daha iyiyiz
Telekom ezdi: 88-65
Çarşambaya biter
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Karla Karışık Yağmur 6°C 4°C 
ANKARA Karla Karışık Yağmur 9°C 1°C 
İZMİR Çok Bulutlu 12°C 9°C 
ANTALYA Sağanak Yağmurlu 18°C 12°C 
ADANA Sağanak Yağmurlu 21°C 9°C 
EKONOMİ
IMKB E: 43.591,720 D:% -0,54
DOLAR S: 1,380 D:% -0,18
EURO S: 1,817 D:% 0,30
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
MAGAZİN
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon
| Saklambaç | Astroloji | Mobil Takvim | Reklam | Künye | Ana Sayfa
    Takvim Servisi
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu