2002'de Kadıköy'de açılan pankart taraftarlık adına bir "milat"tı. Fenerli tribünler, "sandıkta görüşürüz Mesut bey" diyerek G.Saray'ı kayırdığını düşündükleri Anap Genel Başkanı'na net bir mesaj verdiler. Seçim sonrasındaki tabloyu biliyorsunuz, Mesut Yılmaz barajın altında kalıp siyasetten çekildi.
Fenerbahçeliler, saha dışı oyunlarla en çok hakkı yenen kulübün kendileri olduğunu düşünürler. Haksız da sayılmazlar. Özellikle 1996-97 sezonundan itibaren başlayan süreçte Sarı-Lacivertli kulüp birçok kez sistemle karşı karşıya geldi. Her ne kadar dönemin aktörleri siyasetin futbola bulaşmadığını her fırsatta iddia etseler de Fenerbahçeli taraftarlar, bu açıklamaları hiç de ikna edici bulmadı. Taraftarlık tarihi için 2002 yılı milattır. O dönemde Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un, ülkeyi yöneten 3'lü koalisyonun küçük ortağı ANAP'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz tarafından kollandığı iddiaları ortalığı kasıp kavurmaktadır. Galatasaray konusundaki "hassasiyetleri" bilinen bu ikilinin Fenerbahçe'nin ipini çektiği Sarı-Lacivertli taraftarlarca düşünülmektedir. 2001-2002 sezonunda oynanacak Galatasaray-Trabzonspor maçı Sarı-Kırmızılı takımın Avrupa'da oynayacağı karşılaşma bahane edilerek Mesut Yılmaz'ın da "onayıyla" erteleniverdi. Bunun ardından tartışmalar alevlendi. Fenerbahçe, yönetimi ve taraftarıyla her fırsatta tepkisini ortaya koyuyordu. Ancak en anlamlı tepki 17 Mart 2002'de oynanan Fenerbahçe- Malatyaspor maçında geldi. 2-2 sona eren ve Kanarya'nın şampiyonluğu o sezon kaybetmesinde en önemli etkenlerden biri olan bu karşılaşmada Şükrü Saracoğlu Stadı'nın maraton tribününde bir pankart açıldı. Pankartta ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz hedef alınarak, "Sandıkta görüşürüz Mesut Bey" yazıyordu. Bu naif, bu esprili ve hiç de kırıcı olmayan tepkiye güvenlik güçleri her nedense tahammül" edemedi. Pankart açılır açılmaz kapatıldı. Bu pankart olayından 7.5 ay sonra yani 3 Kasım'da Türkiye'de genel seçimler yapılacaktı. Herkes merakla seçimden çıkacak sonucu bekliyordu ve sandık başına gidildi. F.Bahçeliler'in seçimdeki tavrı netti. 17 Mart 2002'de açılan pankartın mesajını gerçekleştirmenin günüydü. Sonuç; Mesut Yılmaz için belki de hayatının en kötü günü. 3 koalisyon partisi de yüzde 10'luk baraja yetişmek şöyle dursun yüzde 5'i bile bulamıyorlar. Ancak en ağır yenilgilerden biri kurulduğu 1983 yılından bu yana ilk kez yüzde 1'lere gerileyen ANAP'ta yaşanıyor. Seçimin kazananı ise F.Bahçeli olduğunu her fırsatta çekinmeden dile getiren Recep Tayyip Erdoğan ve onun AK Parti'si. Kadıköy'ün 2 büyük grubu Genç Fenerbahçeliler ve Kill For You grupları seçimden sonra astıkları "Adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan" pankartlarıyla da Mesut Yılmaz'a bir gönderme daha yapmayı ihmal etmediler. Sarı-Lacivertli taraftarlar, verdikleri mesajı almayan Mesut Yılmaz'a en büyük dersi verdiklerini düşünüyorlar ve ortaya oldukça net bir farklılık koyduklarına inanıyorlar. Son dönemde Beşiktaş tribünlerine astıkları muhalif mesajlarla dolu pankartlarla dikkat çeken Çarşı Grubu da Fenerbahçeliler'in hedefleri arasında. Genç Fenerbahçeliler'in liderleri, "Fenerli mesaj vermez, hükümet değiştirir" diyerek "kaçak güreşen" Çarşı'nın kendileriyle yarışamayacağını söylüyorlar.