Saraybosna'dan İstanbul'a trafik
Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'ya gidenler bilir; üç tarafı dağlarla çevrili, ortasından nehir akan bir Osmanlı şehridir. Bilmeyenlerse, bingünboyuncakuşatma altındaki bombalanan şehrin TV görüntülerinden anımsarlar. Saraybosna'daki bu darvadide boş arsa kalmadı. Darsokaklar kıvrılarak dağlara doğru çıkar. 1995'te DaytonBarışAnlaşması'yla yurtdışına kaçanlarülkelerinedöndü; tabii otomobilleriyle. Oto çöplüğüne atma ücretinden kurtulmak için memleketine dönen Boşnakmültecilerebedava verilen otoların çoğu 1982 model Golf. 1997 yılında otomobilsayısı33bine ulaştı. Saraybosna'nın nüfusu 400 bin. Dolayısıyla sıkışık bir trafiği var. Parklar kısmen açık otopark oldu. Tarihi dokuya zarar vermemek için katotoparkıyasaklandı. Ama çareyi buldular. Şehir merkezindeki okulbahçelerininaltına3-4kattanoluşanotoparkyapmayakararverdiler.Paraolmadığıiçinyap-işlet-devret sistemiyle teklif alındı. Şimdi, Sarabosna'dan son 25 yılda nüfusu 4 katına çıkan 16milyonnüfusluİstanbul'a uzanalım. İstanbul'un trafiğini anlatmama bile gerek yok, her zaman sıkışık, hele son zamanlarda tam bir felaket. Şehrin içi araba dolu. Bankalar da 60 ay vadeli otokredisi verince talep iyice patladı. Herkes kara kara düşünüyor. İstanbulBelediyesi, biraz önce bahsettiğim Saraybosna'dakiuygulamanınbenzerini İstanbul için düşünmüş. İstanbul'dakiokulbahçelerininaltına, yol durumuna göre, otopark yapılacakmış. Biz çok şükür savaş geçirmedik ama otopark çözümünü maşallah yıllar sonrasından takip ediyoruz.