15 Eylül'de başlattığınız 25 YTL promosyonuyla kaç kişi uçtu? Şimdi bu 25 YTL promosyon değil. Satış pazarlama politikasının bir parçası. Bu bin bilet değil, 10 bin bilet değil, tam 87 bin 775 kişi uçmuş. Hikaye değil. Onur 1 YTL, Atlas 19 YTL açıkladığında bana sordular, sen yapacak mısın diye? "Promosyonlarla rekabet etmeyeceğiz" dedik. Biz rezervasyon sistemine yatırım yapıyoruz. Müşteri "En düşük fiyattan bilet istiyorum" diyor. İnternete girip 25 YTL'den rezervasyon yaptırıyor. Güzel bir şey değil mi bu? En heyecanlı nokta bu bizim için. Fiyat politikası insanların talebi ile belirleniyor. Sen bir iş insanısın, acilen yarın Ankara'ya gitmen gerekiyor. Hemen her türlü bilet fiyatını vermeye açık değil misin? Ama eğer zamanın bolsa en düşük fiyattan uçabilirsin. Geçen akşam hanımla Papermoon'a gittik. Orada CHP milletvekili "4 ay boyunca marta kadar, pazartesiden perşembeye Ankara'ya biletimi aldım ve biliyorum, yarısına binemesem dahi fiyat 50 YTL'ye geliyor" dedi. Doğru. Çünkü biz iptal ettiğimiz zaman en düşük parayı geri vermiyoruz. Niye verelim? Sana bu fırsatı verdik, sen kapat bütün uçakları, sonra "Vazgeçtim, geri ver". Kim dolduracak o uçağı son anda? Bazen yapıyorlar ya, "12 saat evvelden iptal et, bir şey olmaz" diye. Hepsi misafire maliyet yüklüyor.