Nerede kalmıştık?
SANKİ 3-1'lik maçın üzerinden günler geçmedi. Ne mücadele gücünden, ne de hırsından fire vermeden Beşiktaş, pazar gününün rövanşında Vestel karşısındaydı. Enfes pas organizasyonları ve akıl dolu asistlerle bezeli golleriyle birlikte. Takımı uzun devre arasında olması gerektiği gibi hazırlayan Tigana'ya hakkını teslim edip devam edelim. Fenerbahçe'nin geçtiğimiz yıllardaki duran top üstünlüğü artık Beşiktaş'ın da en büyük kozu. Kullanılan her serbest vuruş, rakip takım kalesinde etkili oluyor. Ricardinho imzalı bu vuruşların sonunda ne olacağını tribünler nefessiz izliyor. Bu futbolcunun kalibresine ve futbol zekasına sahip oyuncu Türkiye'de yok. Ricardinho'yla yanyana oynamaz denilen Delgado, iki Vestel maçında da bu tezleri çürütmek için oynadı sanki. Tek top oynamayı seven yapısı, takımın daha hızlı atağa kalkmasını sağlıyor.Ricardinho'nun direkten dönen serbest vuruşunu gole çevirse soyunma odasına çok daha mutlu ve huzurlu gidecekti. İbrahim Toraman'ın yerine sağ kanatta oynayan Ali Tandoğan'ın oyunu okuması ve kanat bindirmeleri fevkalade. İlk golde Nobre'nin kafasına attığı uzun pas ne kadar mükemmelse üçüncü goldeki katkısı da bir o kadar güzeldi. Bobo futbolunu her geçen gün daha da geliştiriyor. Kendine güveni geldikten sonra leblebi gibi gol atmaya başladı. 4.golde yaptığı asist, bencil olmadığının göstergesi. Nobre'nin sakatlanması tam anlamıyla talihsizlik Yerine giren Burak, performansıyla Brezilyalı futbolcuyu aratmadı. Genç oyuncunun ikinci golde Bobo'ya attığı pas ayakta alkışlanacak türdendi. Golünü de atarak üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Koray'dan, dinamo Serdar'a, Baki'ye, Runje'ye kadar Beşiktaşlı tüm futbolcular, hatasız oynarak, Manisa'daki rövanşı turistik geziye dönüştürdüler.