Bilmez olaydım keşke!!! İSTANBUL'daki, tamam mı ilk 16'ya devam mı maçına, Mirsad'a kavuşmuş, combo oyuncusu Ömer'den yoksun fakat acayip 6. oyuncu/seyirci desteğiyle çıkan Fenerbahçe ÜLKER maça gergin başladı. Nasıl olmasın ki elinde ki mükemmel kadroya rağmen, tembel öğrenci misali, mahcubiyetten kurtuluşu en iyi 6. bonusundan 16. olarak içeriye kapağı atmaya bırakmıştı Aydın Örs. Bende tüm Fenerbahçeliler'in gönül koymasını göze alarak, hem de peşkeşe 3 galibiyet ardından, tüm medya hamaset edebiyatı yaparken, evinde oynamasına rağmen maalesef havlu atacağını yazdım Fenerbahçe Ülker'in. Nerden mi biliyordum? Biliyorum çünkü Aydın elinde ki takımın kimyasını bir türlü oturtamadı sezon başından beri. Takımın ritmini bozmakta üstüne yok. İşler tam iyi giderken, iki tarafı keskin bıçak, üstelik maç eksiği olan Mirsad'ı, öyle bir noktada oyuna aldı ki bu değişiklik literatüre geçer. Momentumda Napoli'ye geçti zaten o dakikadan itibaren. Önce Solomon, daha sonra Mrsiç'in olağanüstü gayretleri maçı geri getirmeye yetmedi. Boyalı alan kullanımını kitabından silmiş Aydın, dış şutlara dayalı basketboluyla, camia takımı coşkulu seyircisiyle tam sahaları doldurmaya başlamışken, Fenerbahçe'yi Avrupa dışına kendi elleriyle attı. Yazık, çok yazık...