Daima fikrini açık yüreklilikle söylemekten çekinmeyen, ailesi o küçük bir çocukken İstanbul'a yerleşen ve daha sonra yetimhanede büyüyen gazeteci Hrant Dink'in hayatı, başarılarla doluydu. Yetimhanede tanıştığı Ermeni Varto aşiretinden olan eşi Rakel'e Türkçe ve Ermenice öğreten Hrant Dink, iyi eğitim alan çocuklarıyla da oldukça yakındı.
Sıkıntılı günler SOLCU ve Ermeni kimliği yüzünden 12 Eylül döneminde de çok sıkıntılı günler geçiren Hırant Dink, dostları ve çalışma arkadaşları tarafından çok sevilen bir kişiydi. Dink ,geçim sıkıntısı çeken bir tanıdığına Fener Patrikanesi yakınlarında bulunan evini vermiş ve uzun yıllardır kira bile almamıştı.
Çok duygusaldı HRANT Dink, yakınları ve tanıyanları tarafından çok duygusal bir insan olarak biliniyor. Birçok olay karşısında tepkisini hiç çekinmeden doğrudan dile getiren Hrant, çoğu zamanlar da olaylara gözleri dolarak tepki vermişti. Dink, hayatının her döneminde doğruları savunan biri olarak gösteriliyordu.
Arkadaş gibi ÇOCUKLARI, babaları Hırant Dink'e arkadaş kadar yakın olarak biliniyor. Dink, ABD'de yüksek lisans yapan büyük kızı Delal, MSÜ'de mimarlık okuyan ve Nora ile evli olan oğlu Ararat ve küçük kızı Sera ile her zaman ve her konu hakkında rahatlıkla konuşabilirdi.
Barışçıl olmak YAZILARINDA Türkiye'deki her etnik toplumun ortak ve barış içerisinde yaşaması gerektiğinin altını çizen Hrant Dink, her fırsatta Ermeni cemaatinin Patrikhane dışında sivil bir merkezi olması gerektiğini söylerdi. Bu konuda çevresinden eleştiriler de aldı, övgüler de.
Filme tepki CANNES Film Festivali'nde ilk olarak gazetecilere gösterilen ve sözde Ermeni soykırımını anlatan Ararat filmine ilk tepkiyi, Hrant Dink göstermişti. Dink, filmin Ermeni asıllı Kanadalı yönetmeni Egoyan'a, "Nasıl böyle bir film yaparsınız? Bu filmin Türk-Ermeni ilişkilerinin geleceğine yararı olmaz. Türk- Ermeni ilişkileri açısından müthiş zararlı bir film" demişti.