İşte, Dink'in Hrant Dink, "Bir güvercinin ruh tedirginliği içindeyim. Ama biliyorum ülkemde insanlar güvercinlere dokunmaz. Tek güvencem bu" demişti... 9 gün sonra öldürüldü. Tüm Türkiye'nin başı sağolsun....
Katil 3 el ateş etti Gazeteci Hrant Dink, sahibi olduğu Agos gazetesinin önünde öldürüldü. 18-19 yaşlarındaki beyaz şapkalı, kot pantolonlu saldırgan 3 el ateş etti.
'Ermeni'yi vurdum' Dink'in başına ve boynuna 3 kurşun isabet etti. Katil, "Ermeni'yi öldürdüm" diye bağırarak ara sokağa kaçtı. Görgü tanıkları, 2 saldırgan olduğunu iddia etti.
3 kişi gözaltında Vali Muammer Güler, cinayetle ilgili 3 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Güler, "Olayın çözülmesi an meselesi. Elimizdeki net delilleri değerlendiriyoruz" dedi.
Kamera tespit etti Suikastçinin görüntüsü, bir banka ve bir mağazanın güvenlik kameraları tarafından net olarak kaydedildi. Polis katilin kimliğini tespit etmeye çalışıyor. Sezer: İnsanlık dışı Cumhurbaşkanı Sezer, "Saldırı insanlık dışı" dedi. Ölüm haberi Bakanlar Kurulu'nu iptal ettirdi. Erdoğan saldırıyı 'manidar' bulduğunu açıkladı. AB: Başınız ağrır Ermeni Diasporası olayı, "Türk kimliği taşıyan Dink öldürüldü" diye verdi. AB ve ABD yetkilileri cinayeti, "Türkiye'nin başı çok ağrır" diye yorumladı.
İşte Dink'in son yazısı: Kırgınlığım ve isyanım had safhadaydı. Güvercin gibi. Şu çok açık ki, beni yalnızlaştırmak için çaba gösterenler, kendilerince muradlarına erdiler. Bilgisayarımın hafızası bu kesimdeki yurttaşlarca gönderilen öfke ve tehdit dolu satırlarla yüklü. Bu tehditler ne kadar gerçek, ne kadar gerçek dışı? Bilemem... Benim için asıl tehdit, yaşadığım psikolojik işkence. "Bu insanlar şimdi benim hakkımda ne düşünüyor?" sorusu beynimi kemiren. Ne yazık ki artık eskisinden daha fazla tanınıyorum. Ve refleks olarak da başlıyorum kendi kendime işkenceye. Bu işkencenin bir yanı merak, bir yanı tedirginlik. Bir yanı dikkat, bir yanı ürkeklik. Tıpkı bir güvercin gibiyim. Onun kadar sağıma soluma, önüme arkama göz takmış durumdayım. Kolay bir süreç değil yaşadıklarım... Ve ailece yaşadıklarımız. Ülkeyi terk edip uzaklaşmayı düşündüğüm anlar dahi oldu... İyi de, gidersek nereye gidecektik? Ermenistan'a mı? Peki, benim gibi haksızlıklara dayanamayan biri oradaki haksızlıklara ne kadar katlanacaktı? Avrupa ülkelerine gidip yaşamak ise hiç harcım değildi. 3 gün Batı'ya gitsem, 4'üncü gün ülkesini özleyen biriyim, oralarda ne yapardım? Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak. Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği tek güvencem sayacağım. Evet; kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz... Agos 10 Ocak 2007
***
Ermeni Türk yazar öldürüldü
Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, gazete önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti Güvenlik kameralarına yakalanan katil aranıyor....
Türkiye, dün öğle saatlerinde İstanbul'da yaşanan kanlı saldırıyla sarsıldı. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, kurucusu da olduğu gazetenin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Dink, ensesinden giren 3 kurşunla öldürülürken, olay sonrası gerçekleştirilen operasyonda, 2 güvenlik kamerasının saldırganın görüntülerini net olarak saptadığı ortaya çıktı. Alınan bilgilere göre, Dink, öğle yemeğini yedikten sonra, Şişli Halaskargazi Caddesi Sebat Apartmanı'ndaki gazeteden çıktığı sırada silahlı saldırıya uğradı. 3 kurşunla vurulan Hrant Dink, olay yerinde hayatını kaybetti. Görgü tanıkları, saldırganın "Ermeni'yi öldürdüm" diye bağırdığını, esnafa da "Sizi de öldürürüm" tehdidi savurduğunu söyledi.
CENAZE 1 SAAT SOKAKTA BEKLETİLDİ Olay yerine gelen polis, binayı kordon altına alarak inceleme yaptı. Yerde 4 adet boş kovan bulundu. Ancak olay yeri inceleme ekiplerinin gelişi gecikince, Dink'in cesedi yaklaşık 1 saat olay yerinde kaldı. Önce gazetelerle örtülen ceset, rüzgarın gazeteleri kaldırması üzerine beyaz bir kağıtla kapatıldı ve uçmaması için bu kez kaldırım taşlarıyla sabitlendi. Olayın duyulmasının ardından binanın önü kısa sürede hınca hınç dolarken, caddenin uzun süre trafiğe kapatılmaması kaos yarattı. İstanbul Başsavcısı Aykut Engin'in olay yerine gelmesinden sonra, cenaze yerden kaldırıldı. Polis de görgü tanıklarının ifadelerine göre "bir araca binerek kaçan 18-19 yaşlarında, beyaz şapkalı, beyaz montlu genci" aramak üzere operasyon başlattı.
SALDIRGANIN YÜZÜ AÇIK OLARAK BELLİ Bu arada, cadde üzerindeki MOBESE kamerası ile olay yeri yakınındaki iş merkezleri ve pasajlardaki güvenlik kameralarının görüntüleri de incelemeye alındı. Bir alışveriş merkezinin saptadığı görüntülerde, saldırganın yüzü ve silahını belinden çıkarttığı anların net biçimde yer aldığı ortaya çıktı. Araştırmalar, bu kişi üzerinde yoğunlaştırıldı. Saldırgan kameraya böyle yakalandı.