Olacağı buydu
İstanbul Ticaret Odası, İstanbul'a Formula-1 pistini yapmaya kalkıştığında, yenilikçi Türk basını eline elma şekeri verilmiş ilkokul bebesi gibi sevinmiş, el çırpmaya başlamıştı. Peki sen karşı mı çıktın derseniz, ben de karşı çıkmadım. Çünkü ben de Babıali'de 25 yıldır çalışıyorum, bir kısım hastalıklar ister istemez bana da bulaştı. Sevinilmeyecek yerde sevinmeyi, üzülünmeyecek yerde de üzülmeyi branş haline getirdik neredeyse...
***
Peki ne oldu sonunda? 200 milyon dolara mal olan İstanbul Park pisti, İTO'nun başına tebelleş olmuş, 2 yıllık zarar 12 milyon dolar. Halbuki ilk günlerde ne güzeldi, Ferrari cayırtısını işitmek isteyen İstanbul halkı pistin etrafını muhasara etmiş, dolmalarla köfteleri gazetelerin üzerine yayarak, bir yandan tıkınmış, bir yandan da beleş Ferrari seyretmişti. Sanki doğdukları köylerde Ferrari cayırtısı işitmeden uyuyamıyorlardı. İstanbul'a böyle bir etkinlik getirildi diye çok heyecanlanıp, en pahalı tribünlerden bilet alıp parasını aslan gibi ödeyerek yarış seyretmeye giden bir arkadaşım da döndüğünde, "Hayatımda böyle zulüm yaşamadım, bir daha gidersem iki olsun" diyecekti.
***
Olacağı da oldu, proje battı. Öğrenildiğine göre İTO, Formula-1'in patronu İngiliz Bernei Ecclestone'a pisti beleşe kiraya verip, zarardan kurtulmayı planlamaktaymış Arkası daha da komik: İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, verdiği beyanatta şöyle diyor: - Bu külfetten kurtulduktan sonra, İTO olarak, ata sporumuz ciriti tanıtarak dünya çapında hamle yapmayı tasarlıyoruz. Şimdi oldu işte! Neyimize bizim Ferrari, beygire atlayıp cirit atmak varken!