Şimdi daha iyi anladım
Öğrenmenin yaşı yoktur. İtiraf ediyorum ki, bütün olumsuz şartlara rağmen, bu kadar kötü yönetimlere rağmen, memleketin bir türlü batmadığını veya batırılamadığını artık iyice anlamış bulunuyorum. İzin verersiniz bu buluşumu siz değerli okuyucularla da paylaşmak isterim.
***
Lise sıralarında mantık ve felsefe hocalarımız, bilinç ve bilinçli davranış hakkında epey bir nasihat vermişlerdi. Sonradan üniversite yıllarında da sakallı babalardan maddeci materyalizmi okuyup, subjektivizmi reddetmiş, determinizme alabildiğine abanmıştık. Hayatta ne oluyorsa, şartlar tarafından belirlendiği gibi oluyordu, bilimsel bilgi ve bilinç her şeydi, gerisi hikayeydi.
***
Gelin görün ki, Türkiye'nin gidişatını bu öğreti ile anlamak, izah etmek ve insanlara anlatmak bir türlü mümkün olmuyordu. İşte ancak şimdi Türkiye'nin nasıl gittiğini, neye göre yön ve hedef belirlediğini öğrendim de müsterih olabildim.
***
Efendim... İngiltere'deki College London Üniversitesi'nce yapılan nitelikli bir araştırmada, insanların bilinçle davrandıklarında yüzde 70'ler civarında isabetli karar verebilirken, içgüdü ile davrandıklarında yüzde 95 civarında isabetli karar verebildikleri ortaya konulmuş... İnsan ve hayvanların beyninin bilinçaltı bölümünü kullanan bu içgüdüsel özellik, evrim sürecinde gelişmiş. Deneye katılan deneklere, ekranda birbirine benzer 650 sembol gösterilmiş. Sembollerden sadece bir teki kendi etrafında dönüyormuş. Ekrana sadece 1 saniye bakmasına izin verilenler, sembolün ne tarafa doğru döndüğünü yüzde 95 isabetle bilmişler, daha uzun bakmasına izin verilenler ise ancak yüzde 70 oranında isabet kaydetmişler.
***
Uzmarlar şöyle diyor: Beynin bilinç bölümü aktif hale gelince, bilinçaltından gelen sinyalleri doğru olsalar bile veto ediyor. O zaman da yanlış karar verebiliyor. Yani bizim halk sözümüz bilimsel olarak doğrulanmış oluyor: Düşün düşün b.ktur işin! Türkiye'nin bir türlü batmayışını tamamen içgüdüsel kararlarımıza borçlu olduğumuzu söylemek, sanırım abartı olmayacaktır.