Bırakın kalori alsın
Yetersiz kalori alımı çocukların zekasını olumsuz yönde etkiliyor. Şişmanlıktan korkup yiyeceği bilinçsiz bir şekilde kısıtlanan çocuklar, okul hayatında başarısız oluyor.
Okul çağındaki çocuklarda kahvaltı başta olmak üzere dengeli ve ye- terli beslenme ilkeleri genellikle ih- mal ediliyor. Çalışan annelerin vakit so- runu, çocukların iştahsızlıkları gibi etken- ler beslenme sorunlarını tetikliyor. Oysa 'yemek yesin de ne yerse yesin, aman çocuğum ağlamasın' gibi masum sebep- ler, çocuğun gelişimini ve okuldaki başa- rısını olumsuz etkiliyor. Gıda mühendisleri ve beslenme uz- manları işbirliği ile yapılan araştırmalara göre; yeterli miktarda kalori alamayan çocukların bağışıklık sistemi zayıflıyor ve gelişim sorunları ortaya çıkıyor. Tüm dünyada obeziteye karşı ailelerin çocuk- ların beslenmesinde kısıtlamaya gitmesi, 'şişmanlamasın' diye düşük kalorili gıda- lara başvurması, farkında olmadan da ol- sa, onların geleceğini etkiliyor. Beslenme uzmanlarına göre, okul ça- ğındaki çocuklar günde bin 800 ila 2 bin 200 kalori arasında enerjiye bir ihtiyaç duyuyor. Bu enerjiyi karşılamayan ço- cukların kemik gelişiminin yanısıra zihin- sel gelişimi de sekteye uğruyor. Ayrıca, diş sağlığı da olumsuz etkileniyor.
MUTLAKA KAHVALTI YAPSIN Okulda kalma süresi uzun olduğu za- man çocuklara, besin değeri yüksek, özel hazırlama gerektirmeyen süt veya ayran- la peynir, domates-ekmek, yumurta-do- mates-ekmek, tahin helvası ekmek, ta- hin-pekmez-ekmek gibi yiyeceklerden oluşan ara kahvaltısı ve benzer sandviç- ler verilmesi öneriliyor. Okul kantinlerinde kola-gazoz yerine süt, ayran ve meyve suları, şeker, çikola- ta, bisküvi yerine besleyici ve taze sand- viçler satılması tavsiye ediliyor. Ayrıca yapılan çalışmalarda kahvaltı yapan çocukların daha başarılı oldukları, daha geç yorgunluk hissi oluştuğu ve sa- bahları kendilerini daha zinde hissettikle- ri görülüyor. Bu durumda çocuklar ders- lere daha iyi konsantre oluduğu gibi, kas işlevleri de çok daha iyi çalışıyor. Ay- nı zamanda kahvaltı yapan çocuklarda şişmanlık görülme oranı da azalıyor. Kahvaltı yapmadan okula giden çocuk- larda ise dikkat eksikliği görülüyor.
RAKAMLARDAKİ GERÇEK Büyüme-gelişme sürecinin temeli okul öncesi döneme dayanıyor. Oysa ülkemiz- deki okul öncesi çocukların Türkiye gene- linde yüzde 16'sı yanlış besleniyor. Bu ço- cuklarda şu problemlerle karşılaşılıyor:
* Yüzde 14-25'i enerji yetersizliği so- nucu zayıflık-kısa boyluluk yaşıyor.
* Yüzde 17-35'ten fazlasında anemi kansızlık) görülüyor.
* Yüzde 12'si başta üst solunum yol- ları olmak üzere, sık sık enfeksiyon has- talıklarına yakalanıyor.
* Yüzde 15-37'sinde A ve B vitami- ni, yüzde 19.8'inde D vitamini yetersizli- ği görülüyor.
* Yüzde 25-40'ında iyot yetersizliği sonucu guatr oluşuyor.
* Yüzde 43-85'inde diş çürüğü, yüz- de 44-72'sinde de kalsiyum yetersizliği ortaya çıkıyor.
KEMİKLERİ GÜÇLENSİN İnsan vücudundaki kemikler ve dişler canlı dokulardır. Birçok kişi kemik ve dişle- rin bir şekilde oluşmuş ve sabit kalan do- kular olduğunu sanıyor. Oysa ki, beslenme ve vücuttaki dengelerle ilişkili olarak bu ya- pılar sürekli değişkenlik gösteriyor. Çocuk gelişiminde de kalsiyum çok önemli rol oynuyor. Uzmanlar kalsiyum eksikliğinde or- taya çıkacak sorunları ise şöyle sıralıyor:
* Diş mineralleri kemik yapıya oranla daha sabit olmasına karşın, kalsiyum ek- sikliğinde yapılarında bozulmalar, diş eti sorunları ve diş kayıpları oluşur.
* Çocukluk çağında Raşitizm, erişkin ve yaşlılık dönemlerinde osteoporoz gibi tablolar meydana gelir.
* Çocuklarda hırçınlık, ağlama ve iş- tahsızlık yapabilir.
* Duyu kusurları, adalelerde seğirme- ler, huzursuzluk, uyku bozukluğu, dal- gınlık olabilir.
* Saç ve tırnaklarda kırılmalar mey- dana gelir. Kalsiyum eksikliği sürekli hale gelirse; bacaklarda kramplar, kalpte çar- pıntı, uyuşukluk, kulak çınlamaları ve te- tani durumu denilen tüm vücut kasları- nın sürekli titremesi ortaya çıkar.
|