Horlamanın sebeplerini ve hangi hastalıkların habercisi olabileceğini anlatmıştık. Teşhis konulduktan sonra horlamanın tedavisi çok kolay.
Horlamadan muzdarip olanlar hem kendilerini hem de ailelerini deliksiz bir uykuya hasret bırakır. Bu hasreti gidermenin ilk yolu ise bir Kulak Burun Boğaz uzmanına görünmektir. İki gündür mercek altına aldığımız horlama konusunda ciddi uyarılarda bulunan Doç. Dr. Suat Turgut, bu rahatsızlığın uyku apnesine yol açarak hayati riskler taşıdığını vurguluyor. Uygun bir tedaviyle horlamaktan kurtulmanın mümkün olduğunu söyleyen Doç. Dr. Turgut, herkese farklı tedavi yöntemi uygulanacağını belirtiyor.
FAZLA KİLO SIKINTI Tedavi aşamasında, hastanın yaşı, eşlik eden sistemik hastalığı, mesleği ve sosyoekonomik düzeyi önem taşıyor. Tedavi başlangıcında hasta muayenesi laboratuvar testleri ile desteklenerek, özellikle troid hormon seviyelerinin araştırılması gerekiyor. Her hastanın mutlaka ideal kilosuna ulaşması isteniyor. Öte yandan hangi hastaların ameliyattan fayda göreceğine karar vermek büyük önem taşıyor. Bunun içinde iyi bir fizik muayene ve bütün dünyada uygulanan anket soruları (Epworth Skalası) kullanılarak fikir sahibi olunuyor. Şüphelenilen vakalara uyku testi (polisomnografi) yaptırılarak kesin teşhis konuluyor.
KARAR AŞAMASINDA... Teşhis koymak elbette tedavinin birinci basamağı; ancak daha da önemlisi hastaya ne tür ameliyat yapılacağına karar vermektir. En bilinen tedavi yöntemi hastaya endoskopi yapılırken derin nefes aldırılıp tıkanıklığın nerede olduğunun görülmesidir Müller Manevrası). Ancak yine de en güvenilir yöntem, uyku endoskopisidir (sleep endoscopy). Burada hasta ameliyathane şartlarında anestezi uzmanı kontrolünde uyutulur. Bu esnada hastanın burundan girilerek fleksibıl endoskopiyle kayıt yapılır. Böylelikle tam uykuya dalıp horladığı ve apnelerinin olduğu esnada üst solunum yollarının hangi bölgesinde daralma olduğu gözlenir; buna göre ameliyat planlanır.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ... Öncelikle üst solunum yolarını tıkayan sebeplerin tedavisi gerekiyor. Burundaki et-kemik, damak ya da küçük dildeki sarkmalar ameliyatla düzeltiliyor. Damak ve küçük dil ameliyatlarında bıçak, lazer ve radyofrekans uygulanıyor. Radyofrekans burundaki et büyümeleri için de kullanılıyor. Ameliyata uygun olmayan veya ameliyatla iyi sonuç alınamayan hastalarda CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) adı verilen cihazdan da faydalanılıyor. Bu cihaz uyku sırasında takılan bir maske ile basınçlı hava solunmasını sağlıyor. Basınçlı hava sayesinde solunum yollarının uyku sırasında daralması önleniyor. CPAP'ın dezavantajları arasında; bir maske takılmak zorunda kalınması, çok pahalı olması, cihazın çıkardığı gürültünün hastayı rahatsız etmesi; tüm bunların sonucu olarak da düşük hasta uyumu sayılabilir. Öte yandan hafif vakalarda alt çeneyi ve buna bağlı olan dili öne çekerek hava yolunu açık tutmayı amaçlayan ağız içi protezler de kullanılıyor.
LAZER CERRAHİSİ NEDİR? Işın yardımıyla yumuşak damak ve küçük dilin yeniden şekillendirilmesi operasyonu olan lazer, kısaca LAUP olarak da isimlendiriliyor. Ameliyatta, lazer ışını ile yumuşak damaktaki dokular küçültülüyor, zamanla dokuların iyileşip gerginleşmesiyle uyku sırasındaki titreşimler, yani horlama ortadan kalkıyor. Yaklaşık yarım saat süren operasyonda hastaya boğazı uyuşacak şekilde lokal anestezi yapılıyor. Ameliyat sonrası 14-21 gün ağrı kesici kullanılıyor.
RADYOFREKANS CERRAHİSİ Radyocerrahi, yaydığı radyodalgaları ile bir elektromanyetik alan oluşturarak hücre içi ve hücre dışı bölgedeki sodyum, klor, kalsiyum, magnezyum gibi iyonları harekete geçiriyor. Birbirine çarpan iyonlar ısı üretiyor. Sağlıksız ve aşırı büyüyen dokulara gerçekleştirilen bu uygulama, dokuda lokal ısı hasarı oluşturuyor. Termal hasar dokuda hücre ölümüne yolaçıyor. Bunun sonucunda da gerginleşen yara dokusu gelişerek, doku hacminde küçülmeye başlıyor. Böylece tedavi başarıyla tamamlanıyor. Hasta yarı oturur pozisyonda, lokal anestezi altında uygulanan bu işlem sadece 5 dakika sürüyor. 6-8 hafta ara ile 2-3 seans uygulanan işlem sonrası birkaç gün hafif ağrı hissedilebiliniyor.
UYGULAMA ALANLARI Radyofrekansla, horlama, apne sendromu, bademcik küçültme ve geniz eti rahatsızlıkları tedavi ediliyor. Birkaç seansta hastalıklı bölge iyileşiyor. Bu yöntem, lazer ve bıçaklı operasyona göre çok daha yaygın olarak uygulanıyor.