Uykudayken boğazdaki gevşek dokuların titreşimi ile ortaya çıkan, geceleri zehir eden anormal sese horlama deniyor....
Horlama, uyku sırasında nefes alıp verirken, küçük dil ve yumuşak damakla birlikte boğaz ve çevresindeki gevşek yumuşak dokuların titreşimi ile ortaya çıkan anormal sestir. Herkes zaman zaman horlayabilir. Örneğin; aşırı yorgunluk, uyku öncesi alkol alımı, kas gevşetici ve bazı alerji ilaçları alımından sonra horlama olabilir. Bu tip horlamaların hastalık olarak kabul edilmediğini açıklayan Doç.Dr. Suat Turgut, bu gruba, pozisyona bağlı olarak sadece sırtüstü yatış pozisyonunda horlayanların da dahil edildiğini belirtiyor.
'CİDDİYE ALIN' Her gece ve her türlü yatış pozisyonda ortaya çıkan, özellikle kişinin birlikte yaşadığı bireylerin "rahatsız edici" olarak tanımladığı horlamalar anormal, yani hastalık olarak kabul ediliyor. Bu hastaların horlama nedeni de; çoğunlukla üst solunum yollarındaki daralma sonucu buradan geçen havanın yaptığı titreşim sesleridir. Bu gruba giren kişilerin durumu ciddiye alıp, doktora görünmesi gerekiyor.
KİMLERDE GÖRÜLÜR? Altı bin kişinin katılımıyla gerçekleşen bir araştırmada, erkeklerin yüzde 24'ünde, kadınların ise yüzde 14'ünde horlama görüldğü saptandı. Yaşla birlikte horlama sıklığının da arttığını ortaya çıkaran araştırmaya göre; erkeklerde horlama 30 yaş altında yüzde 10 iken, 60 yaş üzerinde yüzde 66 oluyor. Horlama, yaş dışında şişmanlık ile de bağlantılı. İdeal ağırlığının yüzde 15 üzerinde olanların yarısından çoğunda görülüyor. Aşağıdaki problemlerden en az birine sahip olanlarda da horlama sıkıntısı yaşanıyor. 1. Dil ve boğaz kaslarının gerginliğinin azalması durumunda: Gevşek kaslar sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel olamaz. Bu olay alkol ya da ilaç alarak kas gerginliği gevşemiş birinin uykusunda kas kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. 2. Boğazdaki dokuların aşırı büyük olması: Büyük bademcik ve geniz eti çocuklarda en sık rastlanan horlama sebebidir. Şişman insanlarda kalın boyun dokusu sebep olarak gösterilir. Kist ve tümörler de nadir olarak bu yolla horlama yapabilmektedir. 3. Yumuşak damak ve küçük dilin normalden uzun, aşırı sarkık olması: Uzun yumuşak damak, burundan boğaz bölgesine geçişin daralmasına sebep olabilir. Yumuşak damak, boğazdan aşağıya uzandıkça, nefes alırken bir kapak gibi davranarak horlamanın o gürültülü seslerinin oluşmasına katkıda bulunur. Uzun bir küçük dil durumu horlamaları daha da ağırlaştırır. 4. Burun tıkanıklığı olan kişilerin genzinde vakum yaratır. Bu vakum boğazda büzülen dokuları hava yoluna doğru çeker. Böylelikle burun açıkken horlamayan kişide horlama görülmeye başlar. Bu durum neden bazı kişilerin sadece alerjik dönemlerde veya grip, sinüzit olduğu zamanlarda horladığını da izah etmektedir.
SOSYAL YÖNÜ... Tıbben tedavisi gerekli bir hastalık olan horlama, sosyal yönden de kişileri vuruyor. Horlayanlar eşleriyle boşanmaya kadar gidebilen sorunlarla karşılaşıyor. Öte yandan her gece gürültülü bir horlama, uykuda solunum duraklamaları, sabahları dinlenmeden uyanma gündüzleri uyuklama ve yorgunluktan yakınma gibi şikayetler de, horlayan kişinin yaşadığı zorluklardan bazılarıdır. Bu durumda horlama; basit horlama tanımının dışında tıkayıcı tipte horlama hastalığı veya uyku apnesi olarak bilinen hastalığın belirtisi olarak algılanır. Son yıllarda ülkemizde uyku bozuklukları tanı ve tedavisindeki uzmanlaşmış hekim sayısının artmasıyla hastalar ciddi anlamda tedavi edilmeye başlandı.