Hakyemez degmanlandı...
Ben "kumpasında böylesi olmaz" diye feryat edene kadar ne güzelde kurmuştu işini Doğan Hakyemez. Tam zamanlı profesyonel Milli Takımlar Genel Menajerliği ve Hürriyet Gazetesi yazarlığı şapka ve dolgun maaşlarına Antalya Belediye Spor Genel Menajerliğini de katacak ve gül gibi hayatına devam edecekti.. Japonya'daki Dünya Şampiyonası'NA devlet parasıyla misafir götürdükleri Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel'e orada dokumaya başladılar tezgahı.. 2010 Dünya Şampiyonası'nın bir ayağını Antalya yapacaklardı.. Ne var bunda acayip kıyak olan? Dört ayaklı şampiyonanın İstanbul, Ankara, İzmir'den sonraki ayağı tabii ki Antalya olacak. Ben beni bildim bileli 30 senedir bütün önemli basketbol olayları Antalya Toto tipi spor salonunda yapılır ve tıklım tıkış dolar bu salon. Gel gör ki Antalya'nın basketbola katılımı oldum olalı seyirden öteye gitmez. İşte Hakyemez, Basketbol Federasyonu'nun 2. adamı olarak bunu sağlamayı vaat etti. Antalya Belediyespor'u üstün idarecilik becerisini göstererek tıpkı Milli Takım'a, NBA yıldızlarına ait en mahrem bilgileri içerden gazetesine kaydırdığı gibi, Truva atı misali masa başından 1.BEKO Ligi'ne terfi ettirecek. Antalya'ya bu vesileyle uluslararası bir spor salonu kazandırmak çok güzel.. Amaç basketbolu yaygınlaştırmak ise toplam 10 günlük olayın arkasını alt yapıyla doldurmak gerek. Anadolu'da tezgah açıp.. İttir kaktır veteran lejyonerlerden kurulu takımları 1.Lig'e taşımak o kadar denendi ki geçmiş yıllarda.. Basketbol kulüp mezarlığı bunlarla dolu.. İşte Çukurova, Beslen, Hisarbank, vb.. Biz bu filmi çok gördük. Her dönemde kan emici kargalar Anadolu'da popülarite arayan bir safdil bulmuşlar ve ekip halinde iki üç sene buraları kemirmişlerdir. En akıllı hareket salonu bunca pahalı yatırıma deysin diye çok amaçlı yapmak olur. Foyası çıktıktan sonra ilerde konser falan içinde kullanılır.. Demirel Federasyonu, Hakyemez'in işine son verdi gözüküyor. Bu görev tam zamanlı olduğu ve bu güne kadar çok da önemli gösterildiği için, hemen yerine atama yapılmalı ki biz de ortada danışıklı dövüş olup olmadığını anlayalım. 2010'a doğru "Yeterince hak yiyemiyoruz" çok lazım filan ayağına gelip göreve geri çağırma kolpasına gelmeyelim.