Meğer ne kadar çok azgın teke varmışta haberimiz yokmuş. Magazin sayfalarından, üçüncü sayfalara hatta köşe yazarlarına kadar herkes Selahattin Duman'ın isim babalığı yaptı "azgın teke sendromu" nu konuşuyor. Nükhet Duru sayesinde artık onların bir marşı bile oldu. Şimdi size anlatacağım hikaye özellikle "azgın tekelerin" dikkatine... Bir arkadaşım 30'lu yaşların başında, kariyerinin zirvesinde güzel bir kadındı. Günün birinde kendisinden 30 yaş büyük bir "teke"ye gönlünü kaptırdı. Ama ne kaptırmak... Abartmıyorum, günün 20 saati birliktelerdi. İşi gücü unutmuştu. Günlerden Cuma olunca, "teke" bizimle haftasonu organizasyonuna katılıyor, Reina'lar, Laila'lar, Nişantaşlar gezmekle kalmıyor, hergün değiştirdiği ipek gömlekler, Jacksonvari danslarla hem kendini, hem ayrılmak istemediği karısını, hem çocuğunu, hem de bizi şaşırtıyordu. Eğer aşk diye bir şey varsa o gerçekten şiddetli bir şekilde yaşanıyordu. Ancak ofisteki arkadaşların hiçbiri bu aşka inanmadı. Onunla kafa buluyorlardı. "Şiişt amca sana yetiyor mu?, Viagra alıyor mu?, Bir gecede kaç kez oluyor?" türünden yüzlerce soru her gün sorulur oldu. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim... O da durur mu? Bir gece kendisinden 30 yaş büyük manitasıyla sevişmelerini el kamerasına kaydetti ve sonra bu kaydı ofisteki tüm erkekleri etrafına toplayıp izletti. Ben izlemedim. İzlemek istemedim daha doğrusu. Ancak ofisin çapkınları "teke"nin viagrasız performansı karşısında hayret etmişlerdi. Yaşadıkları aşk, birlikte geçirdikleri zamanlarda yaşadıkları güzel anlar kimsenin umrunda değildi. İşte kadınların büyük erkeklerden hoşlanma sebebi bu olsa gerek. + 40 erkekler hayatı "sex" olarak görmüyor. Her daim görebilecek kudretleri olmalarına rağmen....